az önce haberlerleri karıştırırken denk geldim de reza zarrab dünyanın en büyük ve en etkili hukuk şirketi olan ingiliz clifford chance ile anlaşmış.
şimdi ne alaka diyeceksiniz reza zarrab davasının akp ile bağlantısı?
şimdi içkilerinizi yudumlayın ve sigaranızdan bir fırt alın;
başta şunu soylemeliyim ki mart ayında yakalanan zarrab, türkiye de bir süredir cia tarafından korunuyordu. yani amerika ya çıkış hikayesi falan tamamen bir senaryodan ibaret olup cia tarafından bizzat amerika' ya götürülüp fbi' e teslim edildi.
17 aralık soruşturmasının kilit ismi olan zarrab, manhattan adliyesine çıkarılırken bharara' nın karşısında ne denli etkisiz kalacağını bilen rte aslında "cia" devreye girmeden rezza' nın biletini kesecekti.
amerika zarrab' ın değil, bu dava ile rte' nin biletini kesiyordu. zarrab nasıl akp nin maşa olarak kullandığı bir isim olduysa aynı maşayı bu sefer amerika elinde tutuyor.
asıl soru şu? rte ne yaptı da beyaz saray biletini kesti?
yaramaz çocugumuz rte, ortadoğu ya silah ticareti yaparken eline yuzune bulaştırmış ve ifşa olmuştu. bunun yanı sıra "arap baharı" senaryosunda destekleyicisi konumundayken ne olduysa? kendini birden ortadoğunun efendisi ilan etmediği kalmışken halkı tarafından bir "fatih" olarak görülüyordu.
mart sonrasında ise gelişmeleri takip edersek en önemli gündem maddelerinden biri emine erdoğan' ın vakfı olan "togem" derneğinin incelenmesi. zarraf, mahkemede 150 kez bağış yaptıgını itiraf ederken ne hikmetse togem in sitesinde bagış yapan iş adamları listesinde zarraf' ın ismi geçerken apar topar siteden ismini kaldırması.
bu arada amerika da davayı yakından takip eden uzman kushner' in şu sozleri dikkat çekici:
" Bu tür davalarda bir ya da iki kişi ceza indirimi alabilmek için itirafçı olur. Böylece şebekenin diğer üyelerine ulaşmak için yol açılır. ABD'nin amacı güçlü bir mesaj vermek. Bu davanın kapsamı muhtemelen çok dar olmayacaktır'
sırada ise sümeyye ve bilal erdoğan' ın vakıfları var.
rte son bir çare olarak netanyahu ile arayı toparlayıp, dolaylı olarak putin' den özür diler. denize düşenin yılana sarılması misali dış ilişkilerde mahalle kabadayısı profilinden çıkar. ayrıca başkanlık sistemini son çare olarak gören rte, suriye multecilerine vatandaşlık hakkı gibi bir meseleyi gündeme taşımaya çalışır. son umut 2 milyon oy kullanabilecek suriye vatandaşlarınında katılabileceği bir başkanlık referandumu.
tabii bu noktada ışıd i de unutmamak gerekiyor. ülkeye giriş çıkışlarını kolaylaştıran rte, burda bir yapılanmaya izin veriyor. orduya da guveni kalmamış gözüken rte, özellikle gaziantep-kilis hattında başlayacak bir işgali planlıyor.
yazımın başına dönersem dünyanın en büyük hukuk şirketinin bu davaya çekilmesi aslında zarrab dosyasının ucunun nerelere cıkacagını bilen birileri tarafından kanalize ediliyor. izleyip göreceğiz.