1 mayıs mitingine gitmeme nedenleri

entry10 galeri
    9.
  1. lisede iken giderdik... küçük şehir olmasından olsa gerek, giden herkesi de tanırdık zaten; bütün parti oluşumlarının gençlik kollarından tutun da, "güvenlik icabı" gelen polislere kadar...

    haliyle çok tatlı geçerdi "1 mayıs"lar...

    istanbul da işler böyle yürümüyor...

    bir kere oraya "işçi hakkı" ile hiç bir ilgisi olmayan, bir sürü provakatör grup geliyor, şimdi ben "o" insanlar polisle çatışırken, istenmeyen bir sürü olaya bahane ararken, onlarla aynı çatı altında "işçi hakkı"ndan mı söz edeceğim?

    onu da geçelim; ben "aktif siyaset" in hiç bir işe yaramadığı kanaatindeyim; şimdiye kadar yıllarca çıkılmış meydanlara;

    ne değişti?

    bir zamanlar 1 mayıs larda ön sırada yürüyenler, üniversiteyi bitirip işveren olunca unutuverdiler "işçi hakkı" nı...

    neydi o zaman meydanlara çıkıp bağırmaktaki maksat; "gösteri" mi, "şov" mu?

    bu mudur yani "işçi hakkı" savunması?

    eğer işçilerin hakkının korunmasını gerçekten istiyorsan hayaller peşinde koşmak yerine bir türlü kıramadığın, deviremediğin sistemin içinde bir yerlere geldiğinde; "işçilerinin hakkını" ver.
    belki üç işçi hakkını verebilirsin sadece; fakat en azından elinde "somut" bir gelişme olur...
    yoksa kimsenin "işçileri düşüneceği yok!"

    belki benim tespitlerim fazlasıyla "bireysel" olabilir, fakat önemli bir konuya değinmek istiyorum;

    bu ülkede "sosyalizm" deyince halkın aklına neden "terörizm" geliyor; ki sosyalist düşünceli insanlar "halk için" mücadele ettikleri halde?

    yine bu ülkede "milliyetçilik" deyince neden akla hep "kafa koparıcılık" geliyor; ki bu topraklar "kuvayi milliye ruhu" ile kazanıldığı halde...

    bu kavramların içi neden boşaldı, önce bunları düşünmek lazım;

    sonra "aktif siyaset" yapılsa daha verimli olur...
    5 ...