sanırım birilerinin sovyetler birliği tarihine karşı ya bir alerjisi var ya da bunu art niyetli olarak yapıyorlar.
lenin döneminde yüzlerce kimse ölmüş ya da yaralanmıştır. fakat tarihe bu düzlemden bakınca anlamsız kalıyor. hitler, mussoloni ya da ülkemizin kimi cellatlarının, burjuvazinin adi temsilcilerinin döktükleri kan ve uyguladıkları terör unutuluyor. unutulmasını bir kenara bırakacak olursak bu binlerce kişinin ölümünde tarihte duygusal bir anlamı olduğu gibi, tarihi yalnızca bu yönden değerlendirmek ya çiçek böcek çocuklarının işidir ya da düzenin temsilcilerinin.
bunun dışında lenin döneminde devrim süreci kanlı olmuştur. burada devrimlerin kansız olup olamayacağını tartışmayacağım. fakat özel mülkiyetin kaldırılmasından sonra burjuvazinin yarattığı beyaz terör ve anlayışsız anarşistlerin başlattığı fiziksel anlayışsızlık bu dönemin sürecini başlatmıştır. yüzyıllar boyunca dünyanın tüm kaynaklarını ve emekçi sınıflarını sömüren özel mülkiyetçi burjuvazinin özel mülkiyetin kaldırılışına karşı tepki vermeyeceğini sanmak ahmahlık ya da körlük olur. böylesine şiddet ve terör ortamına başvuran egemen sınıflara karşı emekçi sınıfların onlara karşı direnme hakkı vardır.
bilginin geldiği kaynağa göre değerlendirmeyeceğim belgeleri ama açıkça tarihi çarputan ve tahrif eden belgelerin ise paçavra olduğunu düşünüyorum. karşılığında ise tarafsız olduğunu iddia eden ve yalnızca o dönemi kavramaya çalışan belgelerin daha değerli olduğunu düşünüyorum. bolşevik devrimi gibi sosyalist olmayan yazarlar tarafından yazılmış kitapların objektifliği ise tartışılmazdır.
tarih, tarih çarpıtalırını sevmez ve affetmez. tarih somut verilerle ve dinamiklerin değerlendirilmesiyle anlaşılır. gerici ve kokuşmuş ideologların yazınlarıyla değil.