Şimdi efenim önce sevgili sorguya çeker: "eskisi neydi, kimdi, ne kadar sık görüşürdünüz, ne yapardınız?" vs. Siz "ya boşver, öğrenip naapıcan" dersiniz. O zaman sanki birşey gizliyormuşsunuz hissine kapılıp daha da paranoyaklaşır, inatla sorar. direnirsiniz ama sonunda of pof edip anlatirsiniz bir kaç bişey. Onları takar kafasına *, canı yanar. Sizin de canınızı yakmak için, altta kalmamak için siz sormasanız da durduk yere eskilerini anlatır. Bu sefer sizin canınız yanar, siz de anlatırsınız eskilerden anılar o öfkeyle. * Arkadaşın takıntı katsayısı artar. "beni çok kırdın, yaraladın, artık o ilk heyecan, tutku kalmadı bende. eskisi kadar sevemiyorum seni" der bir gün gelir. mal gibi kalırsınız o anda. "sevemiyorum" sözü kulaklarınızda çınlar, öyle bir yara açılır ki içinizde *, sonrasında "depresyon hali, takıntılı ruhsal durum bir de senden uzakta olmanın sıkıntısı, o yüzden öyle söyledim, o anda öyle hissediyordum, seni seviyorum ben aşkım" dese de; o yara kapanmaz. sizden önceki 45bin sevgilisini de anlatsa açamayacağı o yarayla devam edersiniz ilişkiye. ama (bkz: hiçbir şey eskisi gibi olmayacak)tır artık... (08.10.08 itibariyle de bitmiştir sonunda... açılan yaralar kapanmamıştır çünkü)