bisiklet

entry504 galeri video4
    42.
  1. bisiklet olayına pek yakın birisi olamadım hiç. çocukken, sorunlu bir apartman çocuğu oluşumdan dolayı ve denge kurmayla ilgili genel sorunlarımdan dolayı asla tam olarak "süper" bir bisiklet sürücüsü olamadım. zaten sürmekten de keyif almadım, sadece çevremde hep "çocuk dediğin bisiklete biner" düşüncesi hakim olduğu için "e ben de çocuğum madem. bineyim şuna da keyif alayım, en azından alıyor gibi görüneyim" dedim. neyse, çocukluk soslu tipik bir "bizim çocukluğumuz farklı geçti" yazısı olmasın bu, o amaçla başlamadım yazıya.

    benim derdim her yere bisikletle giden insanlarla. şimdi haklı olarak diyeceksiniz ki: "kardeşim sen nasıl konuşuyorsun? keşke herkes bisiklet kullansa, işimize/okulumuza bisikletle gitsek, böylece petrol endüstrisine darbe vurur, kapitalizmi de yeneriz" valla ne yalan söyleyeyim haklısınız. zaten bu düşünceyle ilgili kamuoyu yoklaması yapılsa hulki cevizoğlu anketleri gibi %99 ile çoğunluk "bisiklet süper eyoo" sonucu çıkar. ama atlanan bir nokta var. bu da zaten özü itibarıyla benim neden her yere bisikletle giden insanlarla bir derdim olduğu konusuna geliyor. şimdi sabah kalktık işe gideceğiz, duşumuzu aldık-giyindik evden çıktık ve bisiklete atladık. ulan hiç mi terlemeyeceksin. sonra gün boyu ekşi ekşi kokmaya, insanları rahatsız etmeye ne hakkın var? yani çıkıp da ter kokunuz yüzünden akciğerleri kristalize olmuş (bkz: bilimsel tabir kullanayım göze gireyim derken göte gelmek) birisi size kızsa, ona çıkıp da "ama ben kapitalizmii yeniyorum" deme hakkınız var mı? yani insanoğlu ter kokusuna çözüm bulmadıkça yahut zamanla ter kokusundan duyulan hoşnutsuzluk dozajı azalmadıkça bisiklet metropolü kurmak hayaldir. "maalesef böyledir" demek isterdim ama bisikletten tiksindiğim için sikimde değil açıkçası.
    5 ...