hemen baştan söyleyeyim amacım cinsiyetçi bir yaklaşım yapmak değil.
bugün kadıköy'deyken bulunduğum bir kafede iki farklı masada bulunan iki kadının önlerinde duran kitaplar dikkatimi çekti. iki kitap da aynıydı : (bkz: Kürk mantolu madonna).
Bu kitabı genelde kadınlar çok okuyor ve okuyan kadınlardan hep şunu duyarsınız " Keşke (bkz: Raif efendi) gibi bir erkek olsa hayatımda"
Raif efendi nasıl bir adam,kitabı okuyanlar bilir. aşkı için her şeyi göze alan, karşılıksız seven mecnun bir adam. (bkz: Maria puder)'i sever.
Raif efendi'nin kitaptaki aşkına çoğu kadın aşık olur, maria puder'i kıskanır, ona küfür de eder içinden. Fakat gerçek yaşantılarında karşılarına çıkan raif efendileri ise bir çırpıda silerler. onlara şans tanımazlar, süründürürler. bu her zaman böyle olmuştur.
fakat Kendi yaptıklarını bile bile halen ve halen raif efendi güzellemeleri yapmaları gerçekten büyük ikiyüzlülük.
gerçek şu ki, kadınlar romanlarda aşık oldukları erkeklerin, tam tersi kişiliğindeki erkeklere aşık olurlar.