ankara ya alismak

entry13 galeri
    6.
  1. ilk gittiğim zaman ankara'ya daha ilkokul beşinci sınıf öğrencisiydim. küçük ve denizi olan bir şehirden gitmiştim ankara'ya. soğuk gelmişti, baharın ortasında. güneş vardı ama şehir soğuktu. sevmemiştim. ben güneyde büyümüştüm. güneş ısıtmalıydı yüreğimi.
    bilindik yerleri gezdirdiler; anıtkabir, atatürk orman çiftliği, tbmm, anadolu medeniyetler müzesi...
    dedim ya çocuktum bu yüzden olsa gerek bir de kuğulu parka götürdüler. baktım ve gördüm ki kuğuları da soğuktu bana karşı. galiba onlar da beni sevmemişlerdi.
    yıllar geçti. nerden baksan on yıl. üstüne kaç kere daha gitmiştim ankara'ya. değişen hiçbir şey olmamıştı. sevememiştim işte. alışmamıştım. ben denizi olmayan bir şehiri sevemiyordum. dalgaların sesi olmalı. denizin üstünde yemeğini arıyan martıları görmeli gözlerim.
    sonra "onu" tanıdım. aramızdaki en büyük sorun onun ankara'da benim istanbul'da olmamdı. ve anladım ki ankara'yı ben aslında yıllar öncesinden sevmemekle doğru kararı vermiştim.
    o soğuk şehirde bensiz yaşarken, ben onu sıcak şehirde onu beklerken geçmiyor zaman. yani aslında onun olduğu ama benim olmadığım her şehire ben alışamıyorum. zira benim için tek bir şehir vardı sadece...
    ismini yalnız benim bildiğim şehirimdi bana ait olmayan iyelik ekiyle süslediğim.
    0 ...