Kendisine çuvaldız batırabilmeyi yedirebilmiş sağlam siyasetçidir. Bugun devletin yapması gerekeni kendisi yapıyor diye kendisine kürtçü ve terörist sempatizanının sempatizanı gibi garip sıfatlar yakıştırılmış siyasetçidir.
Öncelikle şahsına yapılan eleştirilerin şahsım üzerinden yürümesi kendisinin ne derece doğru olduğunun ispatı şeklindedir. Şahsına söylenecek söz bulunamayınca onu destekleyen bir başka şahsın şahsi kişiliği ona saldırmada araç olarak kullanılması saldıran şahsın ne kadar sağlam düşünce yapısında hareket ettiğini ve yaptığının eleştiri mi hakaret mi yoksa karalama kampanyası olduğunu sorgulamamıza sebebiyet vermiştir. kaldı ki bütün bu düşünce yapınızı, dizi arşivi yapmakla bir arada değerlendirip, kişilere saldırarak, başka kişilere ulaşmayı amaç edinip destekleyebileceğizi sanmak şüphesiz ki gaflet içinde olmak demektir.
Bakın şovenlik, ucuz milliyetçilik her dönem, hem oy kazandırmıştır, hem saygı kazanmıştır, bu uludağ sözlükte de böyledir. Hemen ülkeyi satıyorlar, bunlar vatan haini, bunlar sempatizan dersiniz, artı oyların verdiği rahatlıkla bir anda "misyonunuzun farkında olursunuz."
Bırakın ucuz milliyetçilik edebiyatı yapmayı da kürtler askerlerimizi öldürüyor demeden önce pkk ve onun bağlantıda olan devlet içi unsurları görmeyi deneyin. Askerlerimizi şehit edenin bir ölçüde pkk mı yoksa pkk ile dirsek bağında olan hatta onu kullanan bazı iç güçler mi olduğunu iyi algılamak, kürt düşmanlığı yaparken bunları göz önünde bulundurmak lazımdır.
Demokratik toplum partisi'nin pkk ile olan en iyi ihtimalle gönül bağını hepimiz biliyoruz ancak burada yapılması gereken siz onları seviyorsunuz, siz teröristsiniz demeden, onları soyutlamadan önce onları da merkeze çekmeyi başararak sorunun çözümüne katkıda bulunmaktır. Ufuk uras'ın dtp ile ilişkisi bundan öte değildir, bu misyon kime göre yersiz olabilir kimine göre tam isabetli olabilir ama ona oy verenlerin bu bilinçle ve bu misyonla kendisini desteklediği unutulmamalıdır.
Bazı yazar arkadaşlar sırf milli diye mafyasına, derin devletine sempati duyuyorsa o ülkede işlerin yolunda gitmediği gibi o yazarlarda da bir takım işler yolunda gitmiyordur. Bunu açıkça belirtemeseler bile başında rejim bekçisi olarak bir ordunun varlığından her zaman hoşnut olan, silahlı veya silahsız bir takım kuvvetlerin gizli planlarını bu ülke için bir emniyet sigortası gören yazarların ufuk uras ve onun gibi düşünen insanlara yapacağı tenkitler ancak ve ancak dar bir bakış açısının vizyonunda ve 9 ışığın gölgesinde olacaktır ve olmaktadır.
Ülkemizde anayasaya bağlılık had safhada olduğundan anayasanın bazı maddelerini bizimde hatırlatmamız lazımdır.
madde 6. egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir.
türk milleti, egemenliğini, anayasanın koyduğu esaslara göre, yetkili organları eliyle kullanır.
egemenliğin kullanılması, hiçbir surette hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılamaz. hiçbir kimse veya organ kaynağını anayasadan almayan bir devlet yetkisi kullanamaz.
Sizin bağımsız mahkemeleriniz %47'lik oy almış bir partiye ve bağımsızların katılımıyla kurulan dtp'nin oy oranınında %6 civarında olduğunu kabul edersek milli iradenin %55'lik bir kısmının temsil hakkına dava açıyor siz yargı bağımsızdır, mahkeme görevini yapmaktadır diyebiliyorsunuz. Hatta hatta o kadar ileri gidiyorsunuz ki Akp çok ileri gitti birileriyle başının belaya gireceği açıktı diyebiliyorsunuz. Siz Mustafa Kemal'in istiklali ve cumhuriyeti emanet ettiği gençlersiniz siz cumhuriyeti ancak böyle korsunuz. size göre Sizin dışınızdaki herkes bu ülkenin mutlak düşmanıdır rejime ve ülke bütünlüğüne zarar amacındadırlar. Ama siz bu ucuz milliyetçilik sevdasındayken ülkenize çok bağlı ülkenizin geleceğini düşünür olursunuz pes.