ihanetini itiraf ederek vicdan azabını dindirmeye calışan insan söylemidir bu laf. burda bile kendi cıkarını düsünür, eski huzurunu arar kahramanımız. emin olun, bir saniye bile aklına gelmezsiniz o olay esnasında çünkü bu insanlar bencildir.*kendilerinden başkasını sevemezler, sevseler de kendileri kadar çok sevemezler, yine üzülen siz olursunuz. itirafları bile kendi menfaatleri dogrultusunda, günah cıkarma gibi her şeyi anlatınca o yanlıstan arınacagını sanarak, alelade yapılır. nedeni görmek istediginiz sürece asikardır. yaptıgının yanlıs oldugunu bile bile, sizi düsünmeden zevkten dört köşe geçirdiği dakikaların saman alevi tadındaki hazzı, yerini ya öğrenirsenin tedirginliğine bırakmıstır. ve siz muhtemelen durumdan süphelenmiş, gelgit tavırlarınızla hırsız polis oyununa baslamıssınızdır bile.
gelelim sevgili çok dürüst ask adamlarına/kadınlarına. peki nedir bu sucunu itiraf ederken sevimli görünmeye çalışan şımarık velet tripleri? verilmek istenen mesaj ortadadır. "seni aldattım ama senin bana olan sevgine o kadar güveniyorum ki beni affedecegini biliyorum." bu nasıl bir özgüvendir? ne sanar bu insanlar kendilerini? hatalarını ifşa ederken bile hala nasıl olur da kendilerini övme cabası icine girerler? bu insanla nasıl bir gelecek düslersiniz, bu ilişkiye ne kadar ömür biçebilirsiniz ki? bir de aferin bekler gibi yalan söyleyemem deyip de kendi agızlarıyla ele vermezler mi ne menem bi'şi oldukarını, o şokla anlamasanız bile sonradan durumun ciddiyetini kavrarsınız.