"tahammül etmek" kavramı bir baskı içermediği sürece diğerinin inanç ve geleneklerine saygıyı, hoşgörüyü ifade etmektedir burada. Ezan, çan ya da bazı inançların sesli duyurusu veya çağrısı bazı durumlarda bir baskı aracı olabilir, bir provakasyon aracı da olabilir. Ama diğer taraftan her durumda insanlar, diğerlerinin inançlarına tahammül göstermek zorunda olmayabilirler. Birinin kutsallığı diğerinin cehennemi olabilir. sizin severek dinlediğiniz çan sesi benim hasta bedenimde ölümcül vuruşlar yapabiliyordur. Ya da ezan sesi...
peki siz diğerlerine ne kadar tahammül edebiliyorsunuz sorusunun cevabı aslında bu sitemin cevabıdır. Dünya da elbetteki kur'an ı kerim'e tahammül etmeyecek insan sayısı oldukça fazladır. Bunun için din adına yapılan savaşlarda ölenlerin sayısına bakmak yeterlidir sanırım. Ya da din adına yapılan katliamlara bakmak yeterlidir. Hoşgörü mü arıyorsunuz, hiçbir dinin arka planında hoşgörüyü bulamazsınız. Bulacağınız şey hep bir baskılama ve alan hakimiyeti, hegomonya mücadelesi olacaktır. Buna kısmen misyonerlik te diyorlar. Dolayısıyla, bir diğeri benim inançlarıma tahammül etmiyor sızlanmasından ziyade siz, o beklediğinizin benzeri tahammülü gösterdiğinizde değeriniz ve tutarlılığınız anlaşılacaktır.