"düşmanlık" kelimesi yanlıştır kanımca. kişinin "kemalizm" den ne anladığı da bu başlık altında neden farklı farklı entrylerin dillendirilidiğin kanıtı gibi. herkes kemalizm denince aynı şeyleri algılamıyor tabii.
eğer algıladığımız kemalizm "halkçılık, inkılâpçılık, milliyetçilik vs" gibi ilkelerse buna kimsenin düşman olması düşünülemez. fakat kazın ayağı öyle değildir. zaten bu ilkelerin sonuna bir -izm eki getirmek kadar saçma bir şey olamaz. bu ilkelere genelde biz arkadaşlarla "atatürkçülük" diyoruz. "atatürkçülük" e kimin "kemalizm" yakıştırmasını yaptığını da çok iyi biliyoruz. mustafa kemal'in arkasına saklanmaya çalışıp milliyetçi sol gibi ucube, otoriteryen bir kavram yaratmaya çalışan sözde m.kemal'ci sosyalist arkadaşlara tek tavsiyem artık ne düşündüklerini açıkca belirtip m. kemal'in arkasına saklanmayı bıraksınlar. zira kendi ideolojilerini meşrulaştırmaya çalışırken hem kendilerine hem de atatürkçülüğe zarar veriyorlar.
bir de bana öğrettikleri "atatürkçülük" ün bir ideoloji olmadığı gerçeği. nedir yani kemal'in sonuna izm getirerek onu bir ideoloji yapma çabası?
gelgelelim ikinci algıya. ikinci algı olumsuz bir algı. taa ismet paşa'dan bu yana izlenen politikalar doğurdu bu algıyı da. öyle uzaydan inmiş değil. biraz okuyup araştırırsanız, yaratılan bu -izm in uygulaycılarının pek te masum olmadığını göreceksiniz. biraz olayın tarihi seyrine bakacak olursak;
sakarya savaşı, sonrasında dumlupınar meydan muharebesi ve büyük taarruz ile düşman kuvvetleri memleket sathından atıldıktan ve mudanya müterakesi imzala olunduktan sonra başlayan cumhuriyetçi devrim hareketleriyle, halk fırkası adıyla maruf oluşum en açık şekliyle "kemalist" (atatürkçü) olarak ortaya çıkmıştır. ikinci meclis'in kuruluşuyla başlayan ve "kemalist"(atatürkçü) bir devrim" projesiyle ortaya çıkan cumhuriyet halk fırkası'nın eylemleri, mustafa kemal atatürk'un vefatından sonra, ismet inönü'nün göreve gelmesiyle belirli bir düşünsel ve teorik değişime uğramış bu arada kemalizm'in liberal kanadını temsil eden celal bayar ve arkadaşlarının partiden kopuşu cumhuriyet halk fırkasının "kemalist" düşünce sistematiğinde de darbe yaratmıştır.
daha sonra ise bu hareket,modernleşmeyi batılılaşma olarak algılayan ; tepeden inmeci, jakoben yöntemler kullanarak çağdaşlaşmayı gerçekleştirmeye çalışan ve bunu biçimsel öğelere ağırlık vererek yapmayı düşünen bir harekete evrilmiştir. şekilci bir düşünce...!
işte böyle bir kemalizmi de "düşman" lık kavramından farklı olarak her akl ı selim insanın eleştirebilmesi gerekir. her eleştirene de "düşmansın olm sen", "fetocu seni" yaftası vurulması saçmalığından bahsetmek bile istemiyorum. böyle sığ insanlar var çünkü.
peyami safa'nın bir anısı var. çok önemli;
safa, mustafa kemal'e sorar: "günün birinde fikirlerinizin doktrinleşmesinden korkmuyor musunuz?" mustafa kemal'in cevabı günümüzün kemalistlerine bizzat mustafa kemal'in verdiği cevap gibidir: "işte o zaman yanarız!"
