Kökeninde insanımızın karakteristik yapısı var olan sorun. Çocuklarımızı düzgün yetiştiremiyoruz. Eline güç geçince en uç sınırlarına kadar kullanan, mesleğini profesyonellikle değil karakteriyle özdeştirerek icra eden ve şahsi çıkarına yönelik kullanmayı birincil öncelik haline getiren kaba kuvvet bağımlısı insanlarla yaşıyoruz. Günümüz polis profiline bakalım, geneli ya okuduğu mesleği icra edememiş ya da açığı bol ataması kolay diye girmiş mesleğin getireceği güce tutkun olan insanlar. Özellikle çevik polislere bakarsak, Yeterli eğitim alınmadığı için iş ahlakı henüz oturmamış çoğunda. Bu sadece polislikte böyle değil elbet genel olarak işini idealist şekilde seçen yapan insan oranı çok az sunulan şartlar nedeniyle. Delikanlılık tanımına olağanüstü değer atfedilen, uzlaşmacı yaklaşımın korkaklık sanıldığı bir toplumda beline silah verilen birinin bunu gövde gösterisi için kullanmaması mümkün değil. Hata yapınca Cezai yaptırım yerine kollandığını gören birinin görevini kötüye kullanması kaçınılmaz bir şey. Rüşvetin ve yolsuzluğun mevki makam eğitim fark etmeksizin herkesçe normal karşılaştığı bir yerde o trafik polisinin rüşvet almasına şaşırmak mümkün değil. Sorun meslek kolunda değil toplumdaki insan yapısında.
Meselenin vatansever olmamakla bi ilgisi falan da yok konuyu çarptırmayın. Okuluma girip çıkarken en az üçünün laf attığı meslek grubunu görevi güvenliği sağlamak diye falan sevemem kimse kusura bakmasın. Bi asker disipliniyle kolay diye işe girmiş polis gevşekliği bir tutulacak şey değil. Mesleğin edindirilme sürecinin revize edilmesi gerek her şeyden önce.
