neden bakire olmayan kızla evlenmek istediği üstüne laflamıştık (bkz: #3293135), şimdi de bakire kızla evlenmek isteyenlerin gerekçelerine elimizden geldiğince muhalefetimizi yapalım.
evleneceği kızın bakire olmasını istemek, o kızı sahiplenme güdüsünün ayyuka varmış halidir. el değmemiş, ambalajını sadece kendisinin açabileceği bi kız arayan kişi kendisine eş değil, olsa olsa eşya alıyor sayılır. evliliği bi ortaklık, hayata karşı beraber duruş aracı olarak gören kişi sahip olmaktan ziyade bi yoldaşlık istediğinden bu dediğime karşıdır ilk başta.
bu sahiplenme güdüsü o kadar güçlüdür ki cennette kendilerine tahsis edilecek huriler bile bakiredir inançlarına göre. yani onlara hizmet etmekle yükümlü, asla onları üzmeyecek huriler bile ilk onların kadınları olmalıdır. bu sahiplenme güdüsünün kadını ne kadar aşağıladığından bahsetmeye gerek duymuyorum.
ha peki bakire olmayan kızla evlenmek isteyenlerin sahip olma istekleri yok mudur? tabii ki vardır. zaten bi ilişkinin özü sahiplenme ve ait olma hissiyatıdır. ama bu sahiplenme illa ki kızı sadece bi eşya konumuna düşürmeden de sağlanabilir. bi kızın size aşık olması, kendisini size ait hissetmesi sahip olma güdüsünü tatmin edebilir. hatta diğer olasılıktan daha fazladır neredeyse.
çünkü bakire olmayan bi kız sizin eşiniz olmayı kabul etmişse bu onun iradi seçimi olacaktır. ve bunu seçerek sizin eşiniz olmayı kabul etmişse asıl o zaman o kişiye gerçekten sahip sayılabilirsiniz. bakire kızın sizi seçiminde ne gibi kıstaslar olabilir ki.. sizi kimseyle kıyaslayamadı, ne cinsel açıdan, ne beraberlik açısından. o yüzden bakire olan kıza sahip olma aslında bi hayalden öte değildir.
kıyaslanma dedik ya, işte erkeğin bakire kız istemesinin ardındaki en büyük motivasyon budur. erkek kıyaslanmak istemez, bu yüzden kızın kendisini kıyaslama imkanını baştan yok etmeyi tercih eder. eğer bi kızın ilk ve tek erkeğiyseniz, sizi başka insanlarla kıyaslayamayacak, bu sayede egonuza halel gelmeyecektir. işte bu noktada da aslında patlayan bi fikirdir bu.
hayatı boyunca hiç çikolata yememiş bi çocuğa farklı farklı çikolataların dizildiği bi raftan bi tane çikolata verdiğinizde, tadını beğendiğinde raftaki diğer çikolataların kendi yediği çikolatadan daha kötü olduğunu farz etmesi mümkün müdür? neden böyle düşünsün ki? hatta raftaki diğer çikolataların ambalajları daha caf caflı ise belki de daha en baştan o diğer çikolatanın kendi yediğinden daha güzel olduğunu hayal edecektir.
işte bakire kızın sadece bi insanla cinsellik yaşamasının sonucu budur. asgari olarak bütün insanları en azından kendi cinsel ilişkiye girdiği insan kadar yeterli sayacak, fiziksel albenisi daha fazla olan insanları gördüğünde sizi gerçekten de kıyaslayacak ve sizi daha aşağı konumlayacaktır.
oysa bakire olmayan bi kız sizi seçtiğinde zaten hem cinsel hem sosyal bütün kıstaslar dahilinde sizi kıyaslamış ve sizi seçmiştir. yani kıyaslama haklarını ellerinden aldığınızda tam tersine sizin için patlayan bi sonuca ulaşırsınız. sizi kıyaslayıp yine de seçtiyse asıl o zaman içiniz rahat eder. tabii tek derdiniz kızın yatakta nasıl olduğunuz konusundaki fikriyse.
bu kıskançlık, sahip olma güdüsü, ataerkil ve kadının ikinci sınıf insan sayıldığı düzenlerle birleştiğinde cinsel namus diye oksimoron bi kavram yaratılmış, kadının namuslusu kendisini sadece evlendiği adama saklayan ve evlenmeden önce cinsel ilişki yaşamayanı olarak addedilmiş, üstüne yüzyıllar geçince de kemikleşmiş ve sadece erkeklerin değil kadınların da kabul ettikleri bi kavrama dönüşmüş. hatta öyle ki bu telkini ve tamamen tarihin derinliklerinde kalması gereken yanlış fikri benimsemeyen, bu yüzden bakire olmayan kızla evlenmek isteyen insanlara "godoş, ahlaksız vb." lakaplar takılmaya başlanmış.
bi godoş olarak sözlerimi bitirirken bütün bakire olmayan kızlara selam etmeyi kendime bi borç bilirim...