"köye imam yerine, devrimci düşüncenin adamını göndermek istedik." (hasan âli yücel) ileri görüşüyle kurulan ve adeta tek kişilik ordu yetiştiren, üretim içinde eğitim, eğitim içinde üretim ilkesini benimsemiş köy enstitülerinin kapatılmaları cumhuriyet sonrası bu ülkeye yapılmış en büyük kötülük, daha açık söylemek gerekirse vatan hainliğidir. kapatılmamış olsalardı şu anki iktidarın girmek için yalvardığı ab'nin liderliğini yapıyor olan türkiye hedef koyduğumuz muassır medeniyetler seviyesinin üzerinde olurdu. köy enstitüleri devam etseydi tayyipler, erbakanlar, oyunu kömür karşılığı satanlar olmazdı. yararını bile bile siyasi ve rant amaçlı, amerikanın emriyle kapatanların öbür dünyada bile huzurlu uyumamalarını dilemekten başka yapılacak bir temenni yoktur. dünyada eşi benzeri olmayan bir sistemdi. japonlar incelemişler, rol model seçmişlerdir. köydeki öğrenci, mozart dinliyor, keman çalıyor,tiyatro, halkoyunları, resim, yontuculuk, spor eğitim müfretadı içindeydi. öğrenci dünya klasiklerini şehirdeki öğrencilerden önce okuyor sonra domates ekmeye gidiyordu. yapılan bir araştırmaya göre en az kitap okuyan öğrencinin okuduğu kitap sayısı 29 idi. köy enstitüleri kapandıktan sonra aynı köy çocukları, kapanan köy enstitüleri yerine imam hatip okullarına gittiler,kuran kurslarında, tarikatlarda beyni yıkanan çocuklar, laiklik, kemalizm, atatürk ilkeleri düşmanı oldular, devletin her kademesine doldular. sonuçta gelinen nokta günümüz türkiyesidir.