aklıma tipik bir Side-Manavgat market sahibini getirmiş olaydır. her zaman alışveriş yaptığım ve kasada ayaküstü muhabbet ettiğim marketten bir kutu litrelik süt almıştım. temmuz ağustos aylarıydı. malum antalya sıcağı dolapta olmasına rağmen bozulmuş. çöpe atmadım gerekirse markete iade ederim diye. bir sonraki gidişimde yine bir şeyler aldım aklıma gelince de durumu söyledim. adamın sanki anasını sikmişiz gibi bozuldu, yüzü düştü. karnından konuşarak "hadi ya aslında dolaplarımız iyidir, hay allah, öyle mi ya" gibi amcık gibi laflar etti ama gerçek bir esnaf gibi " aa kusura bakma,ne demek, al kardeşim şurdan bir tane onun yerine" demedi. benim de yüzüm düştü, iyi dedim. şimdi desem ki "bu işin doğrusu böyle olmaz arkadaş, bozuksa iadesini alacak yenisini vereceksin". bölge insanı çok iyi tanıyorum orospu gibi üste çıkacak "ya" diyecek "bir kutu sütün muhabbetini yapma bana, ben hergün bu kadar süt satıyorum bir sende mi oldu bu", tam deliricem ciddi bir kavgaya gidecek olay". vay amk dedim kendi kendime çıkınca. pezevenk o 2-2.5 tl. lik sütü iade almamak için devamlı müşterisi olduğumu bildiği halde o bozuk sütü bana geçirdi aklınca. nasılsa müşteri var ben gitmesem ne olacak ki kafasında. Bir daha da selam vermeden, görmezden gelerek geçip gittim önünden bir sonraki markete. amına koduğumun dolandırıcıları. arap, roma ibne kanı var pezevenklerde. beter olun, yiyin birbirinizi açlıktan.