bakınız muhterem arkadaşlar,
bilale anlatır gibi anlatacağım.
bu saatten sonra sokağa çıkanlar, eylem yapmaya çalışanlar ve milleti eyleme teşvik edenler, kamu malına ve vatandaşa zarar verenler teröristlerdir net olarak.
anlayamıyorsunuz hala.
bu milleti yanınıza çekmenin başka yolları var ve bu yol eylem yapmak değil.
önce bunu o solcu ve kalın kafalarınıza bir sokun.
bu milleti yanınıza çekmek, iktidara karşı cephe almaya razı etmek istiyorsanız, sabırlı ve inançlı bir şekilde çalışıp o halkı ikna etmeniz gerek.
bakınız mücadele ettiğiniz şey iktidar, rte, polis falan değil, halkın ta kendisidir.
"çalıyor ama namaz kılıyor" diyen bir zihniyetle mücadele etmelisiniz herşeyden önce.
ve bu zihniyetle mücadele etmek için de elinize bira alıp, yüzünüze maske takıp polisi taşlamak yerine, halkın içine inip, kapı kapı gezip halka olanları anlatmalısınız.
refah partisi döneminden beri akp ve seçmenlerinin yaptığı budur.
bakın sevgili arkadaşlar.
şu an seçim döneminde değiliz, fakat buna rağmen akp teşkilatları gece gündüz harıl harıl çalışıyor.
hiç bıkmadan, dinlenmeden çalışıyor.
"nasıl daha fazla kayıtlı üyeye sahip oluruz" diye kapı kapı dolaşıyorlar.
akp'nin buna ihtiyacı var mı şu an?
yok...
ama çalışıyorlar.
peki ya siz?
sizin yaptığınız yegane şey hükümeti aşağılamak, hakaret etmek ve akp seçmeni ile dalga geçmek.
peki ne geçiyor elinize?
siz onlarla dalga geçiyorsunuz ama, her seçim sonucundan sonra da onlar sizi itin götüne sokup çıkarıyor, onlar da dalga geçiyor...
sorun sizlerin tembelliği.
bir avuç anarşist polise taş atarak düzeni değiştiremezsiniz.
öyle olsaydı bu işler gezi eylemlerinde olurdu.
ama hala anlamıyorsunuz.
man kafalar.
kurtuluş savaşı istanbul'daki züppeler ile mi kazanıldı?
hayır,
atatürk bunun farkındaydı, kurtuluş sarayın etrafındaki züppelerle değil, bizzat milletin bünyesinden çıkacak kahramanlar ile olacaktı. ve o da istanbul'u bırakıp halka gitti.
halka kendini ifade etti. halkı kutlu bir mücadeleye inandırdı ve neticede başardı.
sizler tarihten ders almayan mankurtlarsınız.
zafere giden yolda kalpleri kırmak yerine kalpleri fethetmelisiniz.
ama bu kafayla onu zor yaparsınız.
anca dayak ve biber gazı yersiniz. yiyin de zaten, benim için bir mahsuru yok.