barış bıçakçı'nın kitabını ne kadar sevdiysem, seyfi teoman'ın yönettiği filminden bi o kadar nefret ettim.
filmi bunca zaman bekletmem aradığımı bulamama korkusuydu, tam olarak da başıma gelen budur. filmde özellikle tinderstick'ten let's pretend in çalacağı anı bekledim ama yok. bu sahne benim için kitabın en can alıcı kısımlarından biriydi ve filmde o şarkıyı duyamamak büyük eksiklik. kitapta ne kadar derine işlediyse cümleler, filmde o kadar havada duruyordu.
--spoiler--
MArtın sonlarına doğru bir akşam, odasına gitme zamanı geldiğinde yine sessizce koltuğundan kalkmış, "biraz yürüyelim mi?" diye sormuştu. Tinderstick'in Let's pretend i çalıyordu. Önerisine sevinmiştim ama güzelim şarkıyı dinlemeden kalktığı için de sinirlenmiştim. Şarkının bitmesini beklemiş, sana bir not yazmıştım: "Bu kız kemanları duymuyor! Yemeğe girişme, lahmacun alıyoruz.