yine her zaman gittiğim kuaföre gittim, adı kuaför ama bildiğin mahalle berberi işte...
uzan zamandır da saçları uzatıyordum, çünkü kesin karar vermiştim artık, saçları mariano di vaio gibi kestirecektim... neyse sıra bana geldi, nereden baksanız bi yarım saatte sıra bekledim amk. oturduğum koltuğa, önüme o peçete serildi, ve o malum soru geldi...
+ abi nasıl yapalım ?
- bak şimdi koçum sana fotoğraf göstereceğim, onun aynısını yapacaksın. tamam mı ?
+ göster abi, daha iyisini yaparız...
bizim modeli gösterdim, en az beş fotoğraf...
+ abi tamam, bende olay karışma dedi...
- güveniyorum koçum sana...
amk keserken saçıma krem sürdü, toka bağladı, bir garip hissettim, yaklaşık iki saat traş etti ama ben hep ümitliydim, yıkandıktan sonra çok iyi bir şey çıkacak diye....
saçlar yıkandı ve büyük bir ümitle aynaya bakıldı....
amk bırak mariano di vaio ' yu bildiğin ismail yk gibi kesmiş saçları, bir taraf uzun bir taraf kısa, emocu çocuklara dönmüşüm....
eve geldim, allahtan babam evde yoktu, yeminle beni evden kovardı, o derece... hemen yadigar traş makinesini aldım ve üç numaraya vurdum saçları....
