aşkın varlığının ispatıdır. şimdi ona olan aşkımdan dem vurmak hissiyat-ı şahanemi avam kılacağından.. ne diyorum ben ya.. neyse.. sadede geliyorum;
efenim göz var nizam var bi josh'a bakıyorum -doyamıyorum bak bak, tekrar bakıyorum- sonra ister istemez yessica'ya* bakıyorum içime sindiremiyorum. iki insan bu kadar mı yakışmaz kardeşim diyorum evvel. sonra bi bakıyorum herifçioğlu konuşurken my wife dedi miydi gözlerinin içi gülüyor, bi tuhaf oluyorum. hoş tokat gibi çarpıyor sonra platonik aşkımın kendi karısına olan aşkıyla yüzleştiğimin farkına varışım.
adam 9 yılını vermiş bu aşka. ne şöhret, ne para pul.. eminim ki envai çeşidinden taş hatun da varını yoğunu önüne sermiştir amma yok paşam yessica diyor başka bir şey demiyor.
eğri oturup doğru konuşalım; aşkın fiziksel yönüne feci halde darbe indirmiş oldu bu vaziyet bizim açımızdan.
kamera karşısında öptüğü her kadın yüzünden sevgili eşine açık çek vermesinden ve o kadınla evlenebilmek için aylarca dil dökmüş olmasından bahsetmeye içim el vermediği için böyle çalakalem kapatıyorum konuyu.
ha kendi adıma ne anlamış oldum: allah muhafaza bu adam gibi bir eşim olsa ya ikinci auschwitz kampını kurar galakside ne kadar kadın, gay ve dahi potansiyel gay varsa yakarım ya da önce kendimi sonra eşimi vururum. neme lazım.
edit: bi de güzellik yapıp fotoğrafla anlatmak istiyorum durumun vehametini.
