mongol herşeyden evvel eli yüzü düzgün bir film.
salt savaş filmi değil bir kez önce bunu anlamak lazım. moğolların yaşayışlarını, gelenek ve göreneklerini başarı ile yansıtılmış. savaş sahnelerindeki gerçekçilik tavan yapmış.
buraya kadar herşey güzel eyvallah. fakat cengiz han karakteri ve bazı yaşanan olaylar inanılmaz çarptırılmış. bir yere kadar insan hoşgörebiliyor bu durumu. cengiz han ın çocukluk dönemi anlatıldığı için dayak yemesi ve köle olması doğru anlatılmıştır. fakat dünyanın yarısını fethetmiş bir adam; iyi bir aile babası, sadık bir eş, merhametli bir lider, dünya iyisi bir insan olarak yansıtılmış. işte çarpıtma burada başlıyor. karısının önüne gelen ile yatmasıyla değil.
* evvela cengiz han sadık bir eş değil. fethettiği yerlerde hükümdar kızları ile birlikte olup onları hamile bırakırdı. bu da aslında bir nevi mogol usülüydü.
* dünyanın yarısını fethetmiş bir lider merhametli olamaz. çocukluğunda beri çektiği sıkıntılar onu zalimliğe itmiştir. buna kabul. fakat camoka yı büyük savaş sonucu yendikten sonra ona hiçbirşey yapmadan serbest bırakmamıştır. filmdeki gibi camoka öyle elini kolunu sallaya sallaya ''eheheheh düşmanını bırakıyorsun lan salak'' tarzında geyikler yapamamış, sakat bırakılıp öyle salıverilmiştir. öldürsen daha iyi yani...
bu tarihi gerçeklerden uzaklaşırsak filme 10 üzerinden 7 veriyorum. aman sakın gitmeyin demem. diyeni de kınarım sevmem. gidin izleyin kararınızı verin.