Bana şizofreni ile ilgili söylediklerinin bir kısmı inandırıcı geliyor.zira bu çocuk %1 lik dilime girerek galatasaray lisesini kazanıp bitirmiş. Üniversite sınavlarını kazanmaması tuhaf geldi, söylediği gibi kasten kazanmamış olabilir.ki bu ülkede üniversite kazanmak bu kadar kolay bişeyken, önüne geleni üniversitelere alıyorlarken...Zaten fransa hükümeti fransızca okullarından mezun olanları sınavsız olarak direkt üniversitelerine alıyormuş. Dolayısıyla bunu bilen atalay filiz isimli şahıs sınavı da kasten kazanmayarak fransaya eğitim için gitmiş oldu.
Sonra girdiği roller çok konuşuluyordu. Daha önce de italyaya gidip kendisini bir fransız olarak tanıtmasını söylemiş iç sesi. Adam karşı koyamıyor ve sonuçta çok iyi bir rol yeteneği geliştiriyor. Çünkü kendi fizyolojisinin yarattığı bir psikolojik baskı var ve bu benliğini ve bilinçli hareket etme yetisini kısmen ele geçirmiş olabilir. Doğal olarak tuzla da 4 dil bilen biri olan birinden çok uzak gariban bir tavır sergiliyor ve rolünü ustalıkla yapıyor.
Ben burada haddim olmayarak ebeveynlerini suçlu buluyorum. Yıllarca evlatlarını tanıyamamışlar. Yakından ilgilenselerdi muhakkak bi tuhaflık görüp tedavi etme yoluna giderlerdi.
iki gündür neden bu çocuk ailesini istemiyor ailesinin gönderdiği avukatı istemiyor, halbuki aileyle ilgili geçmişte hiçbir olumsuz durum yok diye düşünüyordum ki şimdi daha net anlaşılıyor. Atalay her ne kadar ailesiyle sıcak bir savaşa girmediyse ve yıllarca onlarla birebir bir problem yaşamadıysa da artık bir psikolojik vakada durumla yüzleşmiş hastalığının kabulune varmış ve tüm çıplaklığıyla karşısında duran sorunu görebilmiş yani gelinebilecek en son safhaya gelmiş, (ki bu her hastada bir gün ortaya çıkar ve bir duygu patlaması yaşanır çoğunda, bu çocukta daha farklı tutuklanması onda vurgun etkisi yarattı) ve bu noktada psikolojik süreçlerin sonuna gelip farkındalığı yaşayan her birey gibi aileyle başbaşa kaldı kafasında.. Yüzleşiyor... Tek sorumlu onları görüyor.. işte bu büyük dram, anne ve baba için.. Ölümden beter..