Psikiyatr Prof. Dr. Özkan Pektaş, Atalay Filiz’in kurduğu arkadaşlıkları, alışkanlıkları, yıllıkta kendisi için yazılanları ve yaptıklarını değerlendirerek bir seri katilin portresini çıkardı. “Atalay’da gördüğümüz, anti sosyal kişilik bozukluğu. Gelişim aşamasında arızalı kişilik gelişimi göstermiş” diyen Pektaş, şu tespitlerde bulundu:
‘iKi FARKLI ATALAY’
“Bununla beraber iz bırakmayan bir seri katilin hem IQ’sunun yüksek olması hem de ciddi bir entelektüel donanımının olması lazım. Atalay’da bu ikisini de gözlemleyebiliyoruz. Ben, yaptıkları ve yıllıkta yazılanlarda iki farklı Atalay görüyorum. ilki, Galatasaray Lisesi’nde öğrenciyken yatılı kalması ve orada bütün kişiliğini ifşa etmesi. Yıllıkta da arkadaşlarının yazdıkları, Atalay’da vahşi bir dürtünün olduğunu gösteriyor. Sonrasında içine kapanmış. Bu da cinayet işlemeden önce lisedeki arkadaşlarına karşı ne kadar kendi kişiliğini açtıysa, cinayetlerden sonra kişiliğini gizlemiş. Her şeyi kontrol etme kapasitesine ve zekâya sahip anti sosyal bozukluğa sahip kişilikler, genelde bebek yüzlü ve herkesin güvenini sağlayabilen kişiler olurlar. Bir anda kişilikleri iyiden kötüye geçebilir. Hızlı mod değiştirip farklı davranabilirler... Kendi içlerinde ceza hukukları olduğu için işledikleri suçlardan vicdan azabı duymazlar ve intihar etmezler. Haklılıklarını her gittikleri yerde ispatlamaya çalışırlar. Evinden çıkan bulmacalara baktığımızda sürekli zekâsını sınadığını görüyoruz. Sıkıntısını gidermek için bunu ritüel halinde de yapıyor olabilir, ama genellikle zekâlarını sınamak için bu tür akıl oyunları oynarlar.”