bi dakka arkadaş, tepkimi koymak istiyorum burada. yurdum insanı lafı nedir ki hem. daya gitsin ona buna sonra gel burda yurdum insanı geyiği yap. ben böyle toplumsal travmaları adlandırmaya, hele sonuna iyelik eki koymaya, onu geçtim yurt kavramıyla özdeşleştirmeye karşıyım.
şimdi turiste durduk yere küfredersen götleksin. onu baştan kabul et. ama ya hakediyorsa. kayışla gitsin yumiyumiyum.
sivasa güneş tutulmasını temaşa etmek üzere caponlar gelmiş efendim. bıcır bıcırlar şerefsizler, bi kanım kaynadı ki sorma gitsin. kızın biri var, kokakola şişesinden biraz dikçe bişey, yapışıyor paçalarıma sürekli bi fotoğraf çektirme, videoya alma filan. görseniz lan sanki maymunuz, marslı buldular sanki hınınıhıyım. neyse biz bunlarla kanka olduk ama benim bildiğim bi kaç caponca söz öbeği, arigato'dur, domo arigato gosaymasdır şudur budur onun katkısıyla. bi süre sonra ingilizce bişeyler dedik onlar daha iyi öğrenmişler tabi bizim gibi ozmo, bbc english, nasreddin hoca ve keloğlanla ingilizce öğreniyorum ihlaaass filan uğraşmamışlar ana dil gibi şakır şakır konuşuyor adamlar. içlerinden birisi bişey dedi hızlıcana arada bi "cumuret" kelimesi geçti. onbeş defa tekrar ettirdim. adamla diyalog şu oldu:
.
.
.
-let's go cumuret yuniversiti.(cumhuriyet üniversitesine gidelim diyor lavuk)
-o zaman we must go by bus. this place is so far.(dedim ki orası uzak otobüsnen şeyedek)
-no no, we can walk.(yok la yok yürürüz diyor)
-lan i said university is so so far lan(çok uzak la ayaklarımız kopar)
-i wish walk filan falan bıdı bıdı.
-la olm uzak ora lan on kilometre allahın yok mu?
-no no ay wiş..
-(dayanamadım en sonunda) if you a götveren, recenty time senin anuna goyum ben o zaman.