sanırım epey uzun zaman sonra hakkında olumsuz eleştiri yapacağım film. gerçi film eleştirisi yapmak benim gibi sinematografinin ne demek olduğunu dahi bilmeyen, * hatta merak dahi etmeyen birisi için ne kadar ölçülü bir tabir olur burası tartışılır. ama yine de içimde kalmasın diye bir şeyler yazacağım.
şimdi öncelikle oyunculuklar muhteşem, kadro adeta 99 ajax kadrosu gibi, yönetim, diyaloglar vs inanılmaz ince düşünülmüş, seyirci çok güzel uyutulmuş *
ama şöyle bir geriye dönüp bakınca koltuğunda satranç oynayan yaşlı adamın ne tür evrelerden geçip general olduğunu merak ettim. adama söylenen sadece "iyi geceler, günaydın, hoşgeldiniz" dersin idi. adam bir anda zencilere bütün nefretini kustu. John Ruth'a "hain" diyecek kadar da iyi oynadı rolünü. valla helal olsun amcaya.
biraz daha geriye dönersek, celladı oynayan abinin de adaletle, soğukkanlılıkla ilgili verdiği dersler muazzamdı. ama es geçilen bir nokta var; bunları koltukta oturan adamı öldürüp, koltuktaki kan izinin üstüne örtü örtecek kadar rahat adamların yanında olan birisi söyleyemez. ancak celladın kendisi söyleyebilir.
şimdi soruyorum, filmin sonunda düz geri zekalı üyelerinin olduğunu anladığımız bir çete, nasıl oluyor da john ruth geldiğinde rollerini bu kadar kusursuz şekilde oynayabiliyorlar?
kısacası sevgili arkadaşlar, tarantino seyircileri çok iyi kandırıyor. büyük ihtimalle kandırılmalarının imkansız olduğunu falan düşünen yüksek seviyede ego sahibi arkadaşlar da gelip buralarda filmi dünyanın en iyi filmiymişçesine övüyor. bana göre senaryosu baştan savma yazılmış, ama yönetmen, kadro kalitesi ve diyaloglar sayesinde açıkları örtülmüş bir filmdi. yine de yorumu siz sevgili yazarlara ve filmi izleyen tarantino mağdurlarına bırakıyorum.