kaldırılması zor, değiştirilmesi olanaklı görünen bir yasadır. Yasa (a) ülkesinde ya da (b) ülkesinde de olabilir. Oraların şartları bazı yasaları yazıldığı gibi uygulamaya müsait'te olabilir. Ama bizim ülkemiz'de her yazılanı gerçek algısı içerisinde uygulayabilmek zordur. Sanırım bunun tartışılacak yanı da yoktur. Çünkü fazlasıyla örnekleri ile sabit bir durumdur. Niçin kaldırılamaz sorusunun cevabı ise gayet açıktır. Kaldırmak ancak demokratikleşme ile mümkündür. Oysa bizde durum hep anti-demokratik uygulamalar yönündedir. Hal böyle olunca yasayı kaldırmakta uzun bir süreç alacaktır. Yasa'da bir takım değişikler yapılacaktır. Bu değişiklikler de öz'le ilişkili olmayacaktır aslında. Sadece medyatik çevrelerde göze batanların yasa ile ilgili kapsam dışına alınmasına ilişkin bir değişiklik olacaktır. Çünkü bu ülkede faili meçhulleri yazan birine yasa her zaman işletilmek üzere açık tutulmak zorundadır. Çünkü devlet kademelerinde tüm yargı yasama ve yürütme organlarında kirli işlere bulaşmışları deşifre etmeye, özellikle geri doğru deşifre etmeye başladığınızda yasa, tepenizde demoklasin kılıcı gibi sallanacaktır. 301 basit bir türklüğe hakeret algısı içinde değerlendirilemez. Orada bile bu topraklarda yaşayan biri olarak ve türkiye cumhuriyeti kimliği taşıyan biri olarak ben türk değilim demek bile zaten yasanın yumruğunu yemek anlamına istenirse gelebiliyor. Hal böyle olunca yasanın demokratik yada masumluğu üzerine konuşmak ya da vatan koruyuculuğu içerdiği söylemine sığınmak bu ülke insanını biraz safdillikle eşanlamlı kılmaya tekabül etmektedir bence. Ama şöyle de düşünürsek, türkler ... çoçuğudur türünden bir hakaret yapılmasına gösterdiğimiz tepkiyi, bu coğrafyada yaşayan herhangi bir millet mensubuna ... çocuğudur dendiğindede gösterirsek aslında yasaya bu anlamda(!) ihtiyaç duyulması bile sözkonusu olmaz derim. Ayrıca bu tür şeyler yasalarla değil erdemle korunagelen şeyler olmuştur. Ya da öyle olduğunda kalıcılaşır ve yasakçı yasalara ihtiyaç kalmaz.
