yönetmenliğini peter segal'in yaptığı başrollerinde ise mükemmele yakın oyuncuğu ile jack nicholson ve adam sandler'in olduğu 2003 yapımı komedi filmi.
filmin belki de en büyük artısı şüphesiz şu oyuncu künyesinde parıl parıl parlayan jack nicholson ismidir. kendine has mimikleri ve her daim seyir zevki olan bir oyuncudur ve bu filmde de kendisinden bekleneni yapmış, kırmış geçirmiştir. lakin bunun yanında en azından sırıtmayan bir oyunculuğa sahip adam sandler'in performansını da es geçmemek lazım. sonuçta jack nicholson gibi bir adamın yanında sırıtmadan iyi bir performans sunmak hiç kolay iş değildir. zaten adam sandler, peter segal yönetmenliğindeki filmlerin gedikli oyuncusu gibidir. birlikte bir çok projeye imza atmışlardır. 50 first dates ve the longest yard projeleri bu birlikteliklerine örnektir. lakin bana kalırsa hiçbiri anger management kadar iyi iş çıkarmamıştır. malum işin içinde jack nicholson varsa her şey değişir.
bir de unutmadan film kelime dağarcığıma "goosfraba" gibi değişik bir kavramı da sokmuştur. bazen bir cinnet her şeyi halleder kıvamında sinirlendiğim anlarda bu sihirli sözcüğü kendi kendime tekrarlamadım değil. ha, bi faydasını gördüm mü ? yok, ben hala patronumu doğramak istiyorum tabi o ayrı.*
buradan sonra yazacaklarım fena halde spoiler içermektedir, bilginize sunulur. ondan sonra vay efendim ben görmedim, vay efendim ben bilmiyordum demeyiniz çok rica ederim.
--spoiler--
bir kere her şeyden evvel oyuncu künyesinde varlık gösterememiş ve bu nedenle çok üzüldüğüm bir yetenek vardır ki o da şu tombul, sarı kedi olurlar. kendisi gerçekten filme ayrı bir hava katmış. o ne karizmatik bakış, o ne endamdır. hayran kaldık, yeni projelerde kendisini görmek isteriz.
bunun dışında oyunculuk açısından elbette bir jack nicholson ziyafeti söz konusu.
filmin belki de en güzel sahnelerinden biri ikilinin şu ı feel pretty şarkısındaki performanslarıdır. jack nicholson yine şahane mimikleriyle güldürür de güldürür.
--spoiler--
bünyesinde jack nicholson gibi bir yeteneği barındırması dolayısıyla en azından sırf bunun için bile izlenebilir olan film. bu filmi izlerken koltuğunuza çok büyük beklentilerle oturmazsanız hayal kırıklığı ile de kalkmazsınız. bu açıdan bakıldığında keyifli bir iki saat geçirmek için rahatlıkla tavsiye edilebilir bir peter segal filmi.
