1980 darbesi sonrası, malum şahıslar, ülkedeki karışıklığı göstermelik olarak engellemelerine ve "bir sağdan bir soldan" kıvırmalarına rağmen, aslında milleti siyasetten soğutmaya ve olan biteni millete yansıtmamaya çalışıyorlardı.
bunun için de, pek çok "yenilik" ithal ettikleri gibi, anayasa'nın başına "atatürk milliyetçiliği" kavramını eklemişlerdi. bunun nedeni, sol-sağ arasındaki kavganın sona ermemesini sağlamaktı. "milliyetçilik" kavramı böylece yozlaştırılacak ve kim nereye çekerse o tarafa gidecekti. e, atatürk'ü herkes savunduğuna göre, her kesimden farklı bir "atatürk milliyetçiliği" tanımı ortaya atılacak ve milliyetçi gençliğin önü böylece tıkanmış olacaktı.
asıl amaç, sağ ve sol görüşlerin yapay kavgasını diri tutmak, milleti milliyetçilikten ve atatürk'ten soğutmaktır. günümüzde de, atatürk, solcuymuş ya da sağcıymış gibi gösterildiğinden, bu antipati işlemi gerçekleşmektedir. fakat asıl bilinmesi gereken, atatürk'ün çok yönlü bir lider olduğudur. hem milliyetçi, hem halkçı, hem de dindardır.
bu yapay kavgaların sürüp gitmesi, kimsenin burnundan kıl aldırmaması bu kavgayı canlı tutacaktır, biline.