teorik olarak doğru önermedir. lakin yaşayan her vatandaşın attığı her adımda dolaylı yada dolaysız vergi ödediğini düşünürsek bu cümleyi kuran zat'da söylediği zat'ın vergileri ile o vergiyi ödediği gerçeği ortaya çıkar. yani aslında herkes herkesin vergisi ile maaş almaktadır. kaldı ki aslında verdiğimiz vergiler sadece maaş olarak geri dönmez, o övünülen yollar, imrenilen köprüler, kıskanılan havaalanları da o vergileren yapılır. hatta köprülerden araç geçmese de onun cezası bu vergilerle karşılanır, işletme maliyetleri bu vergilerle idame ettirilir. peki bu kadar büyük vergi'ye bu kadar harcama karşılanır mı? elbette hayır. işte o zaman borçlanma yoluna gidilir. devlet iç yada dış borçla açığı kapatmaya çalışır. sanayileşmesi yetersiz olan ülkelerin genelde dış ticaret açığı bu yüzden olur. ülke içi borçlanma da enflasyonu tetikler. ancak yönetici konumundakiler istatistik bilimini kullanarak enflasyonu yokmuş gibi gösterebilirler. bu istatistiği idare eden memurlar da o vergi veren vatandaşın vergisinden maaş alırlar. neyse işte vergi böylesine her tarafı vuran bir silahtır. vergi kutsaldır. vergilenmiş kazanç kutsaldır. öyle her yerde bik bik edip durmayın.