abartılı talep olup, "kişi putlaştırmıyoruz, seviyoruz" savunmasının çöktüğü noktadır. Zira kendisi, "vücudunun bir gün toprak" olacağını idrak edecek kadar akıllı olmasını rağmen, ona "tapanlar" onu gereğinden fazla "büyütmek" için ellerinden geleni artlarına koymuyorlar.
gönül borcunu ödemek için adını büyük yazmak yerine, sözlüğe daha iyi katkı yapmak daha bir aklı başında davranış gibi geliyor bana. ama ben bilmem, tapanlar bilir.
bu arada, çok sevdiğim ne sevmesi aşık olduğum kadının uyarısı ile, atatürk'ün imzasını büyük harflerle değil de küçük harfle atmış olduğu aklıma geldi.