annelerin veletler üzerindeki tedip haklarını kullanmak için uyguladıkları cebren icra yöntemleridir.
her annenin vardır gözde bir cezası ve her evlat sahip olduğu annenin rahle-i tedrisinden geçmiştir.
anneler zordur bir bakıma.
tabii ki babaya nazaran.
babalar olayı sevecenlik ile hallederken anneler nedense sinirlidir.
bunun nedenleri üzerinde ne kadar durmak istemesemde;
tahminlerimde yok değil.
bu "yok değil" lafınada sinir oluyorum.
kısaca "var".
hayır niye girdiyi uzatmak için böyle yollara başvuruyorum ki?
hayır işte annemin bünyem üzerindeki etkileri işte.
işte.
ne diyordum tahminler;
bu konuda ki en büyük tezim;
doğum sancıları.
bende o kadar doğum sancısı çekseydim doğacak olan veledi o sancılar için uğraştırıdım.
kulaklarından tavana asardım.
döverdim.
sanırım annelerin problemi bu.
ciddiyim.
doğum esnasında sıkıntı çekmeyenler içinse birşey diyemeyeceğim...
kedidir o kedi, belki doğum sancısıdır.
belki de piskopattır annemiz...
bilemem...
neler yok ki bu cezaların içerisinde...
aman da aman.
"anne vazoo kırıldı"
"3 gün sokak yok sana"
"ama anne babam da sana kızdı"
"ağzına biber sürücem senin"
"anne bir tane daha börek istiyooom benn"
"misafirler gitsin görürsün sen"
"anne ya ben ders çalışmıcam artık"
"gel burayaaaa..."
hayır napabilirsin ki yasama, yürütme, yargı tek bir isimde evde.
tabii ki çocuğa karşı.
anayasa hukuku öğretisinin önemi burada bir kez daha sınandı.
ilkeler ışığı altında anayasa hukuku.
yavrum benim.
oysa babaların tepkisi ortadadır.
onr- "baba ben parka çıkcam"
baba- "tamam çok geç olmasın"
anne- "hayır gidemez"
sanırım üstte saydıklarım klasik anne cezaları öğretisi kapsamında kalıyor biraz.
zaman nasıl değişiyorsa, anne cezaları da durur mu?
teknolojinin ev hayatındaki en önemli etkisi işte.
bizim kardeş üzerinde gördüm...
görmez olaydım.
bizim kardeş;
dnz diyelim kısaca kendisine.
bilgisayar bağımlısı oldu kendisi.
yakında aşırı bilgisayardan atıcaklar içeri.
sabah yatıyor bilgisayar, akşam kalkıyor yine bilgisayar.
tek muhabbeti bigisayar.
onr - "dnz markete gider misin?"
dnz - "abi dur bi ya görev yapıorum şimdi, hem en yakın market haritada gözükmüyo bile" *
onr - "ne diosun sen ya, anne ne diyo bu?"
anne- "dnz hemen markete gidiosun bakiim"
dnz- "tamam anne"
bu bilgisayar yokken bizim velet her gün akşam parka gidicem diye ağlardı.
velet işte.
annem de neyin intikamını alıyorsa artık -anladınız siz- salmazdı.
sanırım durum küçükken hepimizde aynıydı.
ama artık devir değişti...
artık bilgisayar var.
artık "modern anne cezaları öğretisi" var...
anne- "dnz bundan sonra hergün saat 6 da parka çıkıyosun, akşamlarıda bilgisayar yok"
onr- "anne böyle ceza mı olur ya?"
dnz- "ya istemiyoruuuum"
teknoloji mi desem?
bizim velet mi kurnaz?
validenin kafaya saksı mı düştü?
bilemiyorum.