sadece balık istifine verdiği önemin değil, taşıyacağı [yolcu adayı binerken] insanın daha vücudunun tamamı otobüse dahil olmadan veya ayakları yere temas etmeden [yolcu inerken], sanki oksijensiz ortamda ulaşımı sağlıyorlarmış gibi ona belirtilen saatte son teslimatın yapılacağı olay mahalline varabilmek için canhıraş bi' biçimde gaza asılan şöfördür. kibariye'nin annesi "ahhh şoföööör şoföör" diye bu tip şöförlere seslenmekteymiş. ne kadar doğru bilemeyoriin...
daha az önce bi' tanesine pis laf soktular ki o enstantaneyi de bu entrynin derununa işlemezsem ayıp etmiş olurum; ben ön kapıda, kapının hemen önündeyim. kaptan pilotumuz kapıyı açıyor ki ben anında "önü açma ciğerim" diyorum. aynı ses tonunda bi' ses de arka kapı cephesinden geliyor. ardından orta taraflarda bir ses yükseliyor: "kaptan üstü aç üstü"... tamamen spontane gelişen böyle adam bozucu olaylarla bu kapitalist burjuva köpeklerinin biz yolcu sınıfına karşı uyguladığı baskıları bi' an olsun dizginleyebiliriz dostlar, direnin.