ikinci dünya savaşı sonrasında, sanat susar, Sanatçının elinde pek birşey kalmaz, söz biter. Samuel Beckett hiç birşeyin knouşulmadığı oyunlar yazar. Sanatçılar küser, sonra Duchamp ortaya çıkar ve pisuarı, şişe rafını, manto asklığını, bisiklet tekerini sanat olarak teşhir etmeye başlar. Tabiki ikinci dünya savaşının tek galibi kapitalizmdir. Artık sanat tüketim sanatı olmalıdır. Pisuarı, askıyı, gazeteyi, kumaşı sanat oalrak algılamak, işte insan buna layık ve Duchamp derki ' Eğer ben bir pisuarı, tuvalette değil, galeride teşhir ediyorsam, üzerine imzamı atmışsan, ve siz onun içine işeyemiyorsanız, bu sanattır.' ve bu sözler pop art'ın başlangıçı olmuştur.
