sevdiğiniz birinin bu hayattan ebediyen gitmesi durumudur.
ölüm acısını bir kere yaşayan bir insan için diğer acıların hiçbir önemi kalmaz. diğer acıları da yaşar ancak eskisi kadar önemsememeyi öğrenir.
ölüm babanızı aldıysa sizden bir daha asla küçük bir çocuk gibi davranamazsınız mesela, bir günde büyütür insanı babanın gidişi. bir gün önce en büyük derdiniz olan şey bir anda gözünüzde nokta kadar kalır.
bir kere yaşadıysanız ölüm acısını, ikincisini yaşamaktan daha çok korkarsınız. çünkü ölüm acısı kimseyi öldürmez, öldürmeyeceğini bilerek ikincisini yaşamaktan deli gibi korkarsınız. ölecek gibi olursunuz ama öldürmez, eskisi gibi de bırakmaz sizi.
ölüm acısının tarifi yoktur, "ona bir şey olursa ben ölürüm" dediğiniz herkesi elinizden alır da yine de öldürmez sizi. o acıyla yaşamaya öyle bir alışırsınız ki, güldüğünüz zaman kendinizi suçlu hissederken yine de gülmeden duramazsınız.
ölüm dünyanın en net ve tek gerçeğiyken hayat telaşına öyle bir kaptırırsınız ki kendinizi, yaşadığınız ölüm acısını bile unutur yine de yaşamaya devam edersiniz.