hertürlü hakarete maruz kalmaktır. winston içmeyip bahar sigarasını içip boğaz kanseri olmaktır. hiçbir hak sahibi olarak düşünülmeden kellenizi istenmesidir. "allahsuz gomunist" denip coplardan nasibini almaktır. yurt ortamında aşırı sağcılılarla sohbetinizde devrimci olduğunuzu mertçe söyleyip namertçe 50 kişiden dayak yiyip üstüne bıçaklanmaktır. kadıköy mitinglerinde(1mayıs)düşüncelerinizi savunup polis tarafından terör örgütü zannedilip(!) içeri alınmak ve kanun açıgı sayesinde 24 saat gözetim altında tutulmaktır. devrimin en güzel 100 metresini deniz gezmiş'le koşamamaktır. oğlunuzun elinden tutup 1 mayıs'a gidememektir.ve en kötüsü sivrildiğiniz zaman,düşüncelerinizi halk kitlelerine duyurduğunu tarafından ölmeniz.gariptir ki ne devlet üstlenir ne halk.garip ya hep bir kendini bilmez yapar bunu.