biz eskiden çok fakirdik o kadar fakiridik ki ayda yılda bir eve 200 gram antepfıstığı alınırr o da ailenin 5 üyesine eşit şekilde üleştirilirdi bir sana bir bana.....haliyle fakir bir mahallede yaşıyor idik. mahallecek fakir olduğumuz için ufak şeyler çok göze batardı her çocukta biz fakiriz babamız bize bir şey almaz bilinçaltısı çoktan oluşmuştu.. yani biri bakkala gitse bir abur cubur alsa o çocuğa çok zenginmiş gibi uzaylı gözüyle bakılırdı.. 25 kuruşluk cino alsan bile o izlenimi mükemmel bir şekilde hissettirirlerdi karşıdakine.. tabi bu, zamanla benimde bilinçaltıma yerleştiği için arada sırada bakkala giderken saklana saklana, korka korka giderdim. bir şey aldığım zaman yolda arkadaşlara rastlayacağım diye yusuf yusuf olur dibimden terler aktığı olurdu. ( ulan çocukluk işte saçma sapan düşünceler ama hakketen öyleydi) bir gün annemden para aldım 3 tane dondurma alacaktım. yine korka tırsa bakkala gittim 3 tane çubuklu dondurma alıp gizli yollardan eve gitmeye çalıştım. aman beni kimse görmesin diye tırsa tırsa giderken mahelleden tayfunla gökhan karşıdan geliyor. eyvah geliyorlar ne yapsam falan derkenyüzüm bembeyaz oldu kalp atışlarım hızlandı hemen hiçbir şey yokmuş gibi yönümü değiştirip başka yoldan gitmeye çalıştım. ulan korkuyoruz ya tak yine karşıdan gıcık fatih ile belalı mıstık geliyor. o anda nasıl yoğun duygular yaşıyorum ne yapsam ne etsem elimde de dondurmalar bir an çöpe atmak istedim ama vazgeçtim. sonra yönümü değiştirdim hızlıca koşmaya başladım bu böyle olmayacak dedim ve dondurmaları pantolonumu sıyırıp çoraplarımın arasına sıkıştırdım bol pantolon giydiğim için belli de olmuyordu.. artık içim biraz rahatlamıştı ördek gibi paytak paytak yürüyerek evin yolunu tuttum. tam bizim evin önlerine geldim ki bu seferde savaş kardeşi barış, emre falan ellerinde top nereden böyle diye durdurdular beni.. yine tırstım soğuk soğuk terler döküyorum. hem küm edip gitmek istedim ama illa top oynayacaz diye koluma girip götürmeye çalıştılar ulan top oynasam çorabım da ki dondurmalar yere düşecek her şey kabak gibi çıkacak ortaya.. zaten giderken sen niye böyle yürüyorsun lan diye kıllandılar en iyisi kaleci olayım dedim 40 derece güneşin altında saatlerce top oynadılar amk çocukları.. dondurma falan aklımdan uçmuş gitmiş benim. girdim eve baktım dondurma erimiş yarısından çoğu çorabıma ayakkabıya falan bulaşmış annem de gerizekalı mısın olum sen niye dondurmayı çorabına koydun kuş beyinli diyerek dövmüştü o gün. akşam ayakkabının halini görünce birde babamdan dayak yemiştim.