özelleştirme adı altındaki peşkeşlerin değerlerini ölçebilirseniz ortaya çıkması sürpriz olmayan durumdur.
yarımca limanı satışı, seydişehir alüminyum fabrikası satışı, suriye sınırı'ndaki mayınlı arazilerin satışı, izmir limanı satışı, mersin limanı satışı, galataport projesi, bilimum 3-30 paraya yapılan özelleştirme adı altındaki peşkeş, kıyılardaki yapılan toprak satışları, satışlardan sonra çıkarılan imar izinleri ve satıştan sonra en az 3 kat değerlendirilen topraklar, içerideki üreticinin bitirilerek, bize ürün satanların elde ettiği pazar, devletin yaptığı bayındırlık faaliyetlerinde her ne hikmetse belli şirketlerin ihalelere girmesi, havalimanlarının işletmecilerinin ihale sürecinden çok önce belli olması, botaş ihaleleri, belediye ihaleleri vs. vs. vs.
e bunların bir değeri olacaktı değil mi? hani bush'ın 15 milyon doları vardır şeffaftır çünkü sistem. bugün piyasaya kendi sürdüğü tahvil ve bonoların kimler tarafından satın alındığını bile bilmeyen, kaydetmeyen bir devletten, kayıt dışı ekonominin en yüksek olduğu ülkelerden birinden bahsediyoruz. abd sisteminin şeffalığı ile bizim sistemimizi karşılaştırınca resim daha net çıkar.
ayrıca iett arazisini şeyh maktum'a 105 milyon dolara satmıştı bu zihniyet, danıştay iptal etti, bu defa aynı şirket aynı yeri ihaleyle yaklaşık 1 milyar dolara aldı. o zaman soruyoruz, aradaki 1 milyar dolarlık fark kimlerin cebine gidecekti önceki satış onaylansaydı? bir de aynı zihniyet bu 1 milyar dolara "bizim başarımız" olarak bakması yok mu? başarı varsa danıştay'ın başarısıdır. önceki sizin peşk... öhöhöhöm sattığınız fiyatı iptal ederek bu fiyatı sağladı. işte, sistemi şeffaf olan bir ülkede bu aradaki farktan ötürü, önceki satışı yapan tüm kişiler soruşturma geçirir, görevi kötüye kullanmaktan yargılanırlardı. ama ülkemde, bu adamlar pişkin şekilde gülerler. yani danıştay iptal etmese, bu meblağ daha da yükselebilirdi. belki 7. 6. sıraya yükselebilirdi ama işte, yargı el attı bir çuval inciri berbat etti.
antalya'da devlete ait -tigem arazisi- binlerce dönüm arazi geçtiğimiz dönemden bir bakanın yeğenlerine 49 yıllığına 10 milyon ytl'ye veriliyor. ama aynı kişilere 19 milyon ytl destekleme yardımı yapılıyor. eee ne anladık biz bu yatıştan? bunun gibi onlarca somut olay gösterebilirim size.
gerçi b.ok atmayın lan, oğlunun sünnetinden gelen altınları biriktirdi başbakan. zaten yediği içtiği başbakanlık bütçesinden. akbile para vermez, suya para vermez, elektriğe para vermez, maaş direkt olarak cukka. bir de harcirah alır. oh. ya ne olacağıdı?
