15.
-
belki de hayatımda aldığım en güzel hediyeydi o.
hani ismiyle tam bir son gül.
gül kısmı tamam da son kısmını ben öyle olsun istediğim için öyle görürdüm hep.
yani o son olsun istemiştim.
o kadar ayrıntıcı, ufak şeylere takılan, kusur bulmaya meyilli benim gözümde bile fazlasıyla kusursuzdu.
güzel, zarif, sevimli, kibar, sıcak, sevecen....
gerçekten baya aşıktım ben o kıza ya.
üniversiteye gider gitmez ilk tartışmamızdan sonra "adgg ben bir başkasıyla birlikteyim" demeyeydi iyiydi işte.
herhalde kendimi en çaresiz hissettiğim an o andı.
yapı gereği gidenin peşinden koşacak kadar acizleşebilecek biri değilimdir ama baya canım yanmıştı.
bir de üstünden 2-3 ay geçmeden askere gitmek zorunda kalmak da cabası.
zaten hep böyle değil midir, aksilikler hep peş peşe gelmez mi?