esenboğa katliamı

entry6 galeri
    5.
  1. “Ankara’da gerçekleştirilmesi planlanan eylemin sadece tek bir hedefi vardı ve bu hedef cuntanın o dönemdebaşbakanı, emekli generallerden biri olan Bülent Ulusu’dan başkası değildi. “Eylem, Etimesgut askeri havaalanına inecek olan uçaktan şehre gidilecek yol güzergâhında mevzilenen 2 ayrı birim tarafından otomobil konvoyuna saldırı gerçekleştirmek üzere planlandığı halde, hiç hesapta olmayan bir nedenle son dakika da zorunlu bir değişikliğe uğramıştı. B. Ulusu’nun uçağının Etimesgut yerine Esenboğa’ya ineceğiyle ilgili bilgiyi geç edinenler, acilen oraya hareket etmiş, ama Esenboğa’ya vardıklarında, B. Ulusu’nun havaalanından uzaklaşmış olduğuyla ilgili bilgiden yoksun kalmışlar. iki gruptan biri havalimanının otoyol araçları çıkışında beklemekteyken, diğer birimdekiler hiç tanımadıkları havaalanında uçak pistine giden yönü aramaya çalışırlarken, onlardan birinin havaalanı güvenlik görevlilerince, omuzladığı içi silah dolu ağır çantasının şüphe uyandırması üzerine kontrole tabi tutulmak istendiğini gören diğer arkadaşının silahını çekip havaya ateşlemesiyle, yakınlarındaki yolcu salonuna doğru koşup kalabalığa karışmışlar. Bulundukları salonun iki girişine yakın durup olası saldırıya karşı mevzilenebilmek için de birbirlerinden ayrılmak zorunda kalmışlar.” Türkçe’yi iyi bir şekilde konuşabilen Zohrab’ın çatışma öncesinde havaalanındaki sivillere;
    “Biz sizin ASALA olarak duyduğunuz Ermenistan’ın Kurtuluşu için Ermeni Gizli Ordusu’nun neferleriyiz. Politik amaçlı askeri bir eylemde bulunmak için Ankara’da bulunuyoruz ve az sonra burayı kuşatma altına alarak, kan gölüne çevirmeye hazırlanan asker ve polis güçleriyle son kurşunumuza kadar çarpışarak şehit olmaya adayız. Ancak, hükümetleriniz tarafından size sunulduğu gibi gözü dönmüş caniler olmadığımızı bilmenizi istiyoruz. Biz, memleketi işgal altında bulunan bir halkın çocuklarıyız ve hedefimiz sadece Türk devletini temsil eden odaklara düzenlediğimiz saldırılarla, dünya ve insanlığın çığlığımızı duymasını istiyoruz. Batı Ermenistan’ı işgal eden Türk devleti düşmanımızdır, ama bu topraklarda yaşayan halklara karşı kesinlikle kin gütmüyoruz. Şu an, yanımızda burayı patlatıp, yok etmeye yetecek kadar cephane olduğu halde, masum halktan tek bir insana dahi zarar gelmesini istemediğimizin şahidi olacaksınız. Sizleri rehin alarak buradan özgürce uzaklaşmak için pazarlık malzemesi yapmayı bile düşünmediğimiz halde, canlarınızın vatandaşı olduğunuz devlet tarafından hiçbir kıymete değer bulunmadığını birazdan anlayacaksınız. O nedenle de burayı acilen terkedin ki kör kurşuna kurban giderek, devletinizin ASALA hakkında anlattığı yalanlara alet edilmeyesiniz. Biz askeriz ve sadece askere karşı dövüşmeyi biliriz”. Zohrab, dışarıdan açılan yaylım ateş yağmuruna cevap vermek niyetiyle bekleme salonunun oturaklarını siper edip mevzilendiği sıradaysa, Levon’un elindeki otomatik silahıyla havaya ateş ederek kendisine doğru koşarken vurulup yere düştüğünü görmüş. Paniğe kapılan insanların korku içinde düşe-kalka salonun sağ tarafındaki çıkış kapısına doğru kaçmaya çalıştığını gördüğünden, bir taraftan havaya ateş açarken, diğer taraftan da “bırakın insanlar dışarı çıksın, onların bizim aramızdaki hesapla ilgileri yok” diye bağırıyormuş.
    0 ...