var mısın yok musun

entry1176 galeri video3
    259.
  1. bir garip yarışma, kalabalıkta seyri epey keyifli. insan yarışmanın içine giriveriyor. "sen olsan ne derdin?" ya da "sence kaç lira var kutuda?" gibi. stüdyoda samimi bir ortam yaratılmaya çalışılmış; ama bazı yarışmacılar fazla kaptırıyor sanki, başkası için kahrolmalar, heyecandan kutuların altına çömelmeler falan...

    hiç izlememiştim; lakin tatilde ev halkının yoğun baskıları altında tanıştık kendisiyle. öz kardeşim kutucu olmuştu, beni "entel dantel" olmakla suçluyordu. yüksek bir zümreye bürünmüştüm sanki, halkın arasına karışmaya karar verdim ve yere indim.

    acun bey ve kutuları karşımdaydı, anneanne, sinerji metin, 20'den geriye sayma seansları, mühür sökmeler, elle temizlemeler falan...

    yarışma bitiyor, ben odaya çekilip "six feet under" izliyorum, ona da yeni başlamıştım. hayatım epey hareketlenmişti. david'le keith'i aşk halinde görüyorum sürekli, onlar gay ve bu normal bir hadise tabi.

    neyse bir de annem var ki; en bombası o. sürekli evlenenlerden, düğünlerden bahsediyor. her mevzu gelip buralara ilişiyor nasılsa. yeni evlenmiş bir arkadaşımı ziyaret ettik, liseden arkadaş, facebook'tan milletin profilini süzdük.

    kutulu yarışmayı ikinci kez izlemiştim, konuya epeyce vakıf olmuştum; fakat sabah bir kabusla uyandım dostlar. kutulara katılmışım ben de, tv.deyim. yalnız bazı farklılıklar var. çift olarak katılınıyor benim yarışmaya. acun bey karşımda, yanımda bizim liseden biri-üstelik hiç hazzetmediğim biri- diğer katılımcılar da çift. gay ve lezbiyen çiftler hem de. iki doktor var mesela erkek, nasıl tanıştıklarını anlatıyorlar falan. ben de yanımdakine bakıyorum. acun bey yarışmayı kazananları evlendiriyor. adaylar olarak kamera bize dönüyor sürekli. "allah'ım ben bu yanımdakiyle burda ne yapıyorum?" diyorum sürekli içimden. herkes de gördü rezil olduk. "halk sms atacak ve asıl yarışmacılar belli olacak" diyorlar. bizi seçmesinler, bizi seçmesinler. teselliler uyduruyorum. "millet doktorları sever" diyorum, o iki gay doktora sms yağar inşallah." diye duacı oluyorum. o esnada türbanı falan unutmuşum da; gaylere sempati duyan bir halk hayal ediyorum. yanımdaki "ablam bize epey oy yollayacak." diyor. aman ne mutlu! nasıl kaçsam diye düşünüyorum. bir bahane bulup toz oluyorum, çare düşünüyorum sürekli. dönüp "biz bu yarışmadan çekilelim, hiç flört etmedik, istersen sonra yine evleniriz." diye kandırmaya karar veriyorum müstakbel kocamı. koltuğuma dönüyorum, koca adayı kayıp. telefonu falan duruyor, kendi yok. stüdyodan çıkıp kocamın peşine düşüyorum. hayır zaten evlenmeyecektim de, niye beni bırakıp gitti ki?

    annem, kutular, david & keith, facebook el ele verip kabusum oldu anlayacağınız. halkın arasına karışmak pek de iyi bir fikir değilmiş. kaf dağı'ma döndüm soran olursa. annem uyandırmasa, acun bey evlendirecekti beni! koca adayı da toz olmuştu ya, gelirdi belki de. kim bilir?

    edit: 2 ay önce yazılmıştır, bayattır, idare edin, mazur görün.*
    2 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük