sabahattin ali

entry1086 galeri video3
    720.
  1. Nihal atsız ile arasındaki dava pek konuşulagelmiştir. Davayı bu kadar öne çıkaran şey Ali'nin içimizdeki şeytan romanında Atsızvari bir karakteri yeren ithamlarda bulunmasıdır. Bu romanın çıkışıyla atsız içimizdeki şeytanlar isimli bir uzunca yazıyla cevap vermiş ve ali'yi peyami safa'ya haraket ettiği, dönek ve vasıfsız olduğu kabilinde ifadelerin ardından açık açık ölümüne bir süngü düellosuna davet etmiştir. Davaya icabet olunmamış ve atsız dava edilmiştir.

    Konu öyle gariptir ki atsız, Ali'yi ta ilk şiirlerini yazdığı dönemlerden beri tanımaktadır, hatta farketmişsinidir, ali'nin Tüm şiirlerinin toplandığı kitapta Atsız mecmua'da yayınlanmış şiirler bulunmaktadır. Böyle bir yakınlık söz konusuyken atsız'ın yazısındaki ifadeye göre ali ilk zamanlar atatürkçü-milliyetçi iken almanya'ya okumaya gittiğinde fikirleri sola eğilmiştir.

    Yazı epey uzundur, teferruatını bir bir eklemeyeyim, okuyunuz, ali'yi yalnızca solculardan okumak yerine onu yakından takip etmiş davasından dönmeyen bir milliyetçi tarafından da okuyun. inanmak istemeyeceğiniz ayrıntılarla dahi karşılaşabilirsiniz.

    Şöyle bir dip not da ekliyeyim; pantürkizm veya turan deyin, ikinci dünya harbi ile canlanmış bir fikir değildir. Fransız ihtilaliyle, 1789, zaten her taraftan vatan millet, bağımsızlık kavramları konuşulmaktadır. Anadolu'da ise milliyetçilik ittihatçılarla güçlenmiş, kurtuluş savaşı ve atatürk cumhuriyeti döneminde türkçülük adıyla alenen işlenmeye başlamıştır. Atsız da işte böyle bir dönemin Türkçüsüdür. Onu hitler'den gaz almış gibi göstermek düpedüz iftiradır ki kendisi de bunu açıkça reddetmiştir.
    Şimdi bu konuya neden değindim, onu söyleyeyim, sabahattin ali bab-ı ali ocağı çıkışlıdır. Atsız ile tanışıklığı da buradandır. Kendisi o dönem milletçi geçinmiş, almanya sonrası sosyalizme evrilmiş, milliyetçiliği karalamış, siyasileti gözüne batınca yeniden milliyetçi kaleme dönmüş, daha sonra tekrar sola çark etmiştir. ölünün ardından fazla konuşmak iyi değildir, durum budur ki kaynak yukarıda belirtilendir, yazarın henüz hayattayken hakkında yazılmış beyanatın yorumlanmasıdır.
    0 ...