Onlar, ayakta iken, otururken, yan yatarken Allah'ı zikrederler ve göklerin ve yerin yaratılışı konusunda düşünürler. (Ve derler ki:) "Rabbimiz, sen bunu boşuna yaratmadın. Sen pek yücesin, bizi ateşin azabından koru." (Ali imran 191)
Bu ayeti, imam Alusi Tefsirinde şöyle açıklamıştır. Ayakta hareketli zikrin caiz olduğuna dair uzunca konuşmasından sonra şöyle dedi; ibni Ömer, Urvet ibni Zübeyr ve bazı sahabeler, bir gün bayram namazı için mescidde oturarak Allah’ı zikretmeye başladılar, bazı sahabeler şöyle dediler Allah cellecelaluhu böyle demedimi;
“Onlar, ayakta iken, otururken, yan yatarken Allah'ı zikrederler “ sonra hepsi kalktılar ayakta zikretmeye başladılar. Amaçları bu ayette vasfedilen çeşitleri uygulayarak teberrük niyetiyle zikir yapmaktı. (imam Alusi Ruhul Meani Tefsiri C.4 S.140)
Ebu Nuaym rivayetine göre imam Ali Radıyallahuanhu şöyle dedi; Resulullah’ın ashabı, ALLAH zikredildigi zaman rüzgarın esip, ağaç dallarının sallandığı gibi sallanarak zikrederlerdi. (Ebu nuaym hülyetül evliya C.1.S.76 , imam Allame Abdülhayy El Kittani Ettaratibul idariye C.2 S.143)
Enes radıyallahu anhudan rivayet olunan hadisi şerifte Rasulullah (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur ki:
“Cennet bahçelerine uğrarsanız meyvelerinden faydalanınız.” Sahabeler sordular, “Cennet bahçeleri nedir ya Rasulallah? “halaka-i zikirdir yani zikrullah halkasıdır” buyurdu. (Ramuze’l-Ehadis c.s.64/1. Tirmizi, Sünen c.5.s.532/3510. imam Ahmed , Müsned c.3.s.150/12545. Deylemi, el-Firdevsü bi Me’sûri’l-Hıtab c.1.s.268/1044. El Hakim Müstedrek 1820. imam Bezzar 3064)
Sabit (Radıyallahuanhu)’nun rivayetine göre; Selmanı Farisi (Radıyallahuanhu) ve bazı sahabeler bir yere oturmuşlar Allah’ı zikrediyorlardı, uzaktan Rasulullah (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) yanlarına gelirken sustular. Rasulullah (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu; Az önce ne söylüyordunuz? Allah’ı zikrettiğimizi söyledik. Buyurdu ki; Ben üzerinize rahmet indiğini gördüm, ben de bu rahmete sizinle iştirak etmek istedim. Sonra şöyle buyurdu; Allah’a hamdolsun ümmetimden öyle bir kavim vardır ki, yanlarında oturmaya ve nefsimi sabırlı tutmaya emredildim. Bu konuda Allah (Cellecelaluhu) buyurdu ki; (Sabah akşam Rablarının rızasını dileyerek O'na yalvaranlarla beraber, sen de sabret. Kehf-28) (Hakim Müstedrek C.1 S.210 H.No:419. imam Ahmed Zühd)