nba yönetiminin david stern'den kalma müzmin hastalığına yakalandığı playoff yılıdır.
hakem düdükleri önce san antonio spurs'ü biçti. üstelik 4-1 sas üstünlüğüyle bitmesi gereken seri zorla okc'ye verildi. ikinci karşılaşma zaten tam bir katliamdı. nba'deki gelmiş geçmiş en kötü hakem düdüklerinin çıktığı maç oldu. buna bir de 5. maçtaki benzer irade eklenince...
ikinci olarak miami heat - toronto raptors serisinin 7. karşılaşması var ki ne düdükler çalınmadı ve ne düdükler yanlış çalındı. tamam, miami heat iyi oynamadı ama skorun böyle olması miami'nin kötülüğünden ziyade hakemlerin düdükleridir.
ve gelelim gsw - okc... şu maçı okc'nin almasının tek yolu vardı ve hakemler de o yola başvurdular. ilk yarıyı 13 sayı üstün kapatan warriors'ı üçüncü çeyrek boyunca ince ince biçtiler. buna russell westbrook'un kariyerinin şut anlamında en iyi çeyreğini de katınca okc farkın daha da artmasından anca kurtuldu. ama dördüncü çeyrekte işin boku çıktı. enes kanter'e pota altında çalınmayan düdükler, dreymond green'in steven adams'a bloğunda çıkan abuk düdük, son dakikada gsw'nun tam saha baskısında russell westbrook'un stepsine çalınmayan düdük de işin tuzu biberi oldu.
