ideoloji olmayan bir kemalizmin düşmanlığıdır. 28 şubatlarla bize cuntacılığın ilkelerini göstermiş, aynı anda burjuvanın özelleştirme takıntısına yağ sürmüş, şovenist dalgalanmalarla harmanlanan kemalizmin düşmanlığıdır. ve kemalizmi bir sol ideoloji olarak göstermek de bu konuya dahildir.
kemalizm bir tabu olmuştur taraftarları için. ve ilginçtir politikanın her yönüne lastik gibi çekilmiştir. sol, merkez ve sağ kemalizm diye. bunlardan en ilginç olanı da sol kemalizmdir. bunun türkiye'deki yükseliş dönemi, marksizmde stalinist ideolojinin yükselişiyle aynı döneme denk geldiği için, o dönem kemalistleri stalinizm etkisiyle berarber sol kemalizm diye bir kavram yumurtlamıştır. ve de onlar için bürokrasi toplumun ilerlemesi için en önemli güçlerden biridir.
zamanında milli demokratik devrim, komprador burjuvazi, demokratik halk diktatörlüğü, kapitalist olmayan kalkınma yolu.., gibi sloganlar savuran, cuntaya hem devrimci* hem de faşist* diyebilmiş, hatta kendisini marksizmin türkiye versiyonu olarak da göstermiş bu kemalizm, bırakın marksizmi sosyalizmi milli demokratik devrimci bile olamamıştır. ideoloji olduğu söylenerek daha bir havalı, özgün bir düşünce olarak gösterilmiş, genç nesillere empoze edilen kemalizmin kendi sınıf seçiminin ne olduğu dahi belli değildir. dillerine kocaman bir belirsizlik şeklinde "halk" kelimesi dolanmıştır. ve bu halk sevgilileri bugün şovenizmde tavan yapmış, altı oklarından milliyetçiliği ezen ulus milliyetçiliğine dönüştürmüş ve cuntacılıkta yüksek lisans yapmıştır. ne diyelim, sen sevilmez misin be kemalizm!!