Öncelikle şunu belirtmek istiyorum, aşk uydurma bir hikayedir ve anca peri masalları ya da saçma romantizm fışkıran (vıcık vıcık) kitapların ana konusunu süsleyebilecek bir mittir. Aşk yoktur.
Şehvetlerimiz, arzularımız ve sahip olma iç güdümüz vardır..
Şimdi kızların kendilerinden büyük erkeklere ilgisine gelirsek, bu ilgi durumu genel olarak eril bireyin karakterinin oturması, kendinden eminlik ve gücün getirdiği seksepalite üzerinde dans eden bir uyum içerisindedir.
Saçma triplere girecek, gereksiz (sidik yarışı) şeklinde kıskançlıklarla bunaltacak, seksi tek amacı haline getirmiş, bir duruşa sahip olmayan çocuklarla uğraşmak yerine gerektiğinde size karşı çıkabilecek, ruhani doyumun farkına varmış gerçek erkeklerle birlikte olmak her zaman daha doyurucu ve mutluluk vericidir.
baba modeli sağlam olmayan kızlarda ise durum biraz daha tehlikeli bir hâl alır. Burada aranan ruhani olgunluk ve doyum değil baba kılıfına sokulabilecek herhangi bir erkektir. Onunla birlikte oldukça ruhundaki boşluk dolacak sanır.
Babası tarafından yeterince sevgi görmeyen kızlar kullanılmaya yatkındırlar ve mantıklı düşünemezler.
Bu olaya para tarafından bakmak ise saçmalıktır. Erkekleri banka gibi gören kadınlar yaş, boy, kilo, karakter, tip gözetmezler.
Saçma nefretlerimizi kusmadan önce lütfen birazcık daha mantıklı olalım.