mulakata girdim. çok fazla konuşmadık. nurten hanım bana sınavdaki çalışmamı gösterdi burda ne anlatmak istedin dedi. bana soru sordu bende kazanmanın şans olduğunu söyledim. aslında sınavda 1. soruyu tasarladım ama 2. soru geleceğini bilmiyordum. 1. soruyu bir objeye çevirin dediklerinde zekicene manevra yapmam gerekiyordu ama seçmem gereken obje yoktu. mecbur zar kullanmam gerekti. zarın üç kagıt olduğunu biliyordum yani kumar olduğunu. sınavda zarın yaşamımızda olduğunu zarın olumsuz bir davranışla karşılaşmayacagımı düşünüyordum birde başka obje söz konusu değildi öbürtürlü sınavı kaybederdim. 3. olunca demek 1. ve 2. olanlar manevradan kurtarmışlar durumu dedim çok merak ettim bu durumdan nasıl kurtulduklarını. mülakatta devrim dosyamdaki çalışmalara uyum sağlamıyor dediginde ilk tokatı yedim. dosyamı düzenleye resim profösörün karısındanda tokadı yemiş oldum. nurten hanım bir şeyden bahsetti tam anlayamadım hani televizyon dedi. beni sürüklemeye çalıştı. bende zannediyorumki televizyondaki politikadan bahsediyor sağcı solcu bu duruma eğilimlimi tartmaya çalışıyor sandım bende dedimki televizyonda sinema seyrediyorum dedim. konu kapandı sözlü görüşmede bundan başka hiçbirşey konuşulmadı. 1. soruda yarım daire ile işi sonlandırmıştım. kazanmanın şans olduğunu çalışmayla uyum sağlaması için mecburi sözledim. sınav sonuçlarında 39. olunca durumu hemen anladım. 3 demek üç kagıtçı demekti 9 ise dokuz aylık yani üç kagıtçı doğuyor demekti. bu sene 20 kişi alınacagı açıklandı zaten 1. soruda yarım daire yapmıştım nurtenle, devrim iki kafadar 20 kişi alarak 1. sorumun cevabını uyguladılar kazanmanın şans olduğunu söylemiştim 39. sıralamada kazandım ama 20 kişi alarakta sınavı kaybetmiş oldum. yani bana hem kazandım hemde kaybettim oyununu oynadılar.
eğer 2.sınavda seçme hakkım olsaydı obje olarak zar seçmezdim. çünkü kumar ve üç kağıt olduğunu biliyordum. sınav sonuçlandığında sınavı kaybettiğimde 2. soruda manevradan hiç kimsenin kurtulamadığını anladım aslında sınavda birinci oldum ama zar kumar olduğu için üç kağıt anlamını taşıyan 3. sıradaydım.
devrimle nurtenin gözleri görüyor ama beyinlerinin görmediğini, sınavın bilincinde olmadığını anlamış oldum. benim gözümde saygınlığını yitirmiş bir okuldur.
onlar benim yüzsüz olduğumu düşündüler. aslında mecazi anlamda gözsüzler. gözleri yok.