Sendikaların uzlaşmacı bürokratlarla , partilerin hizipçi politikuslarla zaptedilmesinden bu yana burjuvanın revizyonist ve reformcu tahribatına , parlementer demokrasi(!)nin sanal eşitlik - özgürlük - adalet ütopyasına , millet ve din kavramlarının şovenizmine darbeler ve rot-balans ayarları ile ayak uydurmaya çalışan ve kapitalist tekellerin kurtuluş reçetesi olarak uluslara sunduğu sosyal devlet kavramını sosyalist sistemi getiremeyeceğiz bari masa başında , toplusözleşme ile hak ve özgürlüklerimizin bize verildiği kadarına razı olalım düşüncesi ile kopçaları salan sosyalistliği tartışılır oligarşi işbirlikçilerinin makus kaderidir . Kapitalist tekellerin gelir paylarından ufak bir miktar ayırarak işçilere sunduğu görece refah görüntüsü , işçilerin ve emekçi halkın oligarşinin otoriter kurumları ile baskı altına alınması sonucu halkın sus-pus olması neticesinde danışıklı-dönüşüklü bilinçli bir kopuştur .
(bkz: Kel başa şimşir tarak)