f. niçe a göre sadece sizin üstünüzden değer kazanan insanlardır.
"fikirleriniz hiçbir zaman anlaşılmaz, ya yerilir ya övülür" demiş mesela bu tespit insanı. bir insanı anlamak onun geçtiği buhranlardan geçmeden, onun aştığı merhaleleri aşmadan, adeta o yollarda gidip gelmeden anlaşılamaz. bir yolu bilmekle o yoldan gitmek farklı şeylerdir çünkü. katılınır ya da reddedilir, alkışlanır ya da yuhlanır, sevilir ya da sevilmez. ama kesinlikle anlaşılmaz. insan genomonuna ait gen haritasının yüzde kaçı uyar ki bir diğerine.
seovi yerer, beğenmez çünkü. ona göre hayat; birilerini karalayıp, üstünü çizip kendi üstünlüğünü göstermek; başkasının batışıyla yükselmektir. o hayatı böyle algılar; sen üretirsin, o karalar. "dünya yuvarlak" dersin, "beni mi ima ediyo lan bu acıba" der, gömer eksiyi. "hayat-ı içtimaiye-i beşeriyede bir çığır açan, eğer kâinattaki kanun-u fıtrata muvafık hareket etmezse, terakkîde muvaffak olamaz" dersin, "küfür etti kesin bu lavuk, sin-kaf yok" der, çakar kötü oyu.
ardından yazar fikirlerinin anlaşılmadığına kanaat getirir, entrysini siler, siler, siler, en sonunda tasını tarağını toplayıp gider bu diyarlardan. sonuç itibariyle seovi denen bu ibine-i götveren, amacına ulaşmış bir halde sözlükte yol alır...
her eksileyen seovi'dir, her artılayan saovm'dir anlamı çıkarılmamalı yalnız bundan. ibnelik olsun diye eksileyen, fikirlerinizi daha sık paylaşmanızı engelleyen, önünüze taş koyandır bu ibnetor kişilik seovi.
konunun bence diğer boyutu ise saovm; hangi kriterlerle bu fikre katıldı? hangi mahlaslara sahipti? yazdıklarınız, ürettikleriniz merakını mı celbetti? takipçinizdi de ne yumurtlasanız artı mı oylardı? yoksa seoviye mi gıcıktı? o yeriyosa bu fikir zinhar doğrudur mu dedi? vs... bunları da düşünmek, dolayısıyla hadiseyi iki boyutlu ele almak lazım...
içinizde bir sözlüğün zeka katsayısını merak edenler varsa, kalksın üretken fikir adamı sayısını seovi ile saovm toplamına oranlasın. geçin monitörün karşısına hesaplayın bakalım sıfır virgül sıfır sıfır sıfır.. bilmem kaç çıkacak...