başbakan/ bakın sayın bush şu ırak meselesi çok büyüdü artık.. mağdur oluyoruz.. benim içinde para olan bir zarfım vardı, elektriği yatıracaktım da, düştü galiba buraya.. bulamadım ben, kısmet sanaymış artık.. çevir, çevirmen..
çevirmen/ e-efendim emin misiniz, bir ülkelerarası kriz çıkmasın..
başbakan/ bişicikler olmaz.. bu işin gideri budur..
çevirmen/ mr president, please accept this envelope.. we're expecting that you'll be on our side on the ıraq issue..
başbakan/ masanın altına attım de, masanın altına de..
george w. bush/ but, that's ridiculous.. impossible..
başbakan/ ne diyor?
çevirmen/ olmaz diyor sayın başbakanım..
başbakan/ söyle ona öğrenci adamız daha fazlası kurtarmaz..
çevirmen/..
başbakan/ söyle lan!..