ilenç. işte beni bu selenli harfiyle hiç bırakmıcek olan ilenç, gittiğim her yere götürdüğüm, gittiğim görünmeyen köpeğim ilenç. - Kim benimle arkadaşlık edebilir? Kim? O Keşiş'in kanını taşıdığım söyleniyor ve durulmaz bir çalkantıyla oradan oraya koşuyorum yalınayak ve küçücük çenemde büyük bir ben, kapalı güzelliğimle tanınıyorum hâlâ. Lekesi gibi U.
Çiçek. Çiçek satıcığılıyla başlamıştım serüvenlerime. iplere dizili çiçekler ve çocuklar, gül kurusu.
Ama nasıl da büyülüymüşüm o zamanlar, bir pericik yüzünden bakılamazmış. Boş arsaları vardır yaz gecelerinde hafifsi malta hummalarının. Kış gecelerinde de sonsuz beberuhili anrıların harabeleri. Sonra taştan geçit. Elli yaşlarında bir cadının çekmecesinde yaşıyorum, çivienmiş. -Gerçekten, yaşıyor muyum acaba? Mevsimin ne olduğu bilinmiyor ve ben pek üşüyorum. Gibi U.
-çiçek satıcılarının o sürgününde Kudü'e gitmiş. Çalar Saat'e yerleşmiştim. Bunları anmak, anmak bile istemiyorum ki. Bitivermişti hemencicik, biriktirdiğim paralar çiçek karşılığı.. Bunca izmir'ler rehnedildim ben burada. Bu bir fotoğrafın arabı olsun benden, eline geçecek mi bir gün? ibranca öğrenimi yaparken bir böliçede görünmeyen köpeğimle çektirdiğim. Issız ve korkunç. Yapraklarını dökmüş ulu bir ağacın altında bir kanepeye incelikle ilişmiş olarak.
-Yazıklandığımdan değil. Geçmicek diyedir kaygılanıyorun. U.
ece ayhan, şiirimiz mor külhanidir abiler, seçme şiirler, haz:mehmet rifat, yapı kredi yayınları, 7. baskı, istanbul, ekim, 2014, s. 43.