isa'nın çarmıha gerildiği ve de gerilmediği iddiaları "tarih"in bir parçası değildir.
bir efsanenin "tarih"in bir parçası sayılabilmesi için, iddia edilen kişi ve olaylar için yaşadığı dönemden kalan "somut" kanıtlar olmalıdır. görgü şahitlerinin ifadeleri, arkeolojik bulgular, kitabeler gibi...
somut kanıtları var olmayan hiçbir iddia, "tarih bilimi"nin kurallarına göre, "tarihi gerçek" kabul edilemez.
tarih biliminin uzmanları ve meraklıları için "tarih" elbette bilinebilir. tarih somut kanıtlar doğrultusunda yazılır. elimizde somut kanıtı olmayan iddialar ise tarihin bir parçası sayılmaz. somut kanıtlar kapsamında bildiklerimiz de bildiğimiz "tarih"i oluşturur.
bu kadar basittir. velhasıl her bilim gibi, tarih biliminde de inanca yer ve ihtiyaç yoktur.
tabi dediklerime "geçmişteki her olay konusunda illa somut kanıt kalacak diye bir kural mı var? böyle bir şey mümkün müdür?" diye itiraz edilebilir. elbetteki her olayın kanıtının bugüne kadar ulaşması mümkün değildir. fakat bizler tarihi "kanıtları bugüne kadar ulaşmış olaylar" olarak anlarız. ötesi inançların ve efsanelerin alanıdır.